Yaz sıcağında muhalefet yeni bir asma budamaya koyuldu: Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık verilmesi...
"Beyaz Türkler" son derece tedirgin... Tam da "kısa bacaklı kıllı adamlar" edebiyatı eski hızını kesmişken, bu sefer "kara çarşaflı karılar, sümüklü çocuklar" korkusu başladı.
Irkçılar ve faşistler daha dürüst, onlar açıkça "istemiyoruz" diyorlar. Faşistler hatta "turist olarak bile sokmayalım" demişlerdi. Sakal tıraşını ve kravatı şart koşuyorlardı, "muasır medeniyet seviyesinde" artık "pis sakal" modası olsa bile. (Kravat şartı koşarsanız bu sıcakta kaç Batılı turist gelir sanıyorsunuz ahmaklar?)
Halk ılımlı. "Müslüman dayanışmasının" da katkısıyla, Suriyeliler'e, çok bayılmasa da, nefret kusmuyor. Muhalefetten bir umutla "referanduma gidin" önerisi geldi... Peki, "evet" çıkarsa ne halt edeceksiniz?
Bu arada göçmenlere atıp tutan bir sosyete çocuğuna "kendisinin de bir göçmen çocuğu olduğu" hatırlatıldı, işin içine eğlence boyutu da katıldı.
Evet ama o Balkan göçmeni!
"Suyun öbür yakasından" yani...
Sığınmacı Suriyeliler iki buçuk milyon kadar.
Eh, Almanya'da yaşayan Türkler de aşağı yukarı o kadar.
Suriyeliler'e vatandaşlık verilmesi ihtimaline çok kızıyorsunuz ama Almanya'nın bizimkilere vatandaşlık vermesine bayılıyorsunuz!
"Almanya'nın sosyal dokusu bozuldu, uyum sağlayamadılar, gettolar kuruldu" diye en küçük bir endişeniz yok!
Çünkü elinizdeki keser nalıncı keseridir.
Bakınız hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş "eski Osmanlı toprağındaki vatandaşlarımız gelip Türk vatandaşı olmuşlardır" dedi.
Osmanlı toprağına eyvallah ama "Avrupa yakası" olursa! Arnavut gelebilir, Boşnak gelebilir, Makedon gelebilir, Bulgar gelebilir, hatta ne de olsa eski toprak hesabıyla, 1956 yılında olduğu gibi Macar bile gelebilir.
Rum da gelebilir Ermeni de, eh ne de olsa çok güzel yaprak sarma ve zeytinyağlı biber dolması yaparlar. Konyaklarını da unutmayalım.
Geçen yüzyıl başlarında Güney Amerika'ya göçetmiş "El Turco"ların torunları dönseler? Güzel göbekli Shakira falan?
Madem ki orasını burasını açıyor, çağdaştır, gelebilir.
Ama bugünkü Arap gelemez.
Çünkü size doksan yıldır "Arap'tan nefret etmek" öğretilmiştir. Arap nefreti iliklerinize işlemiştir.
Tekrar soruyorum: Referandum istiyorsunuz, evet çıkarsa ne halt edeceksiniz?
Anayasa referandumunda evet çıkma ihtimaline karşı yapmaya hazırlandığınız gibi, "rutin dışına çıkıp alışılmamış yollardan" direnişe mi geçeceksiniz?