Bir haberi çeşitli açılardan, çeşitli şekillerde okuyabilirsiniz. Yüzünden okursunuz, tersinden okursunuz, elbette arzu eden arka tarafıyla da okuyabilir.
Yeterli cinfikirliliğe sahipseniz, haberin "satır aralarını" da okuyabilirsiniz. Yorum sonradan düşüne taşına yapılmaz, yorum "okurken okurken" kendiliğinden oluşur.
İşte bir haber... Hayır, ineği yılan yutmamış, Obama otelini değiştirmiş.
Obama, New York'a her gittiğinde ünlü Waldorf Astoria otelinde kalırmış, bu sefer Millenium's ONE UN otelinde kalmış. (Bu ne biçim isimdir yahu?) Haaa, UN, United Nations, yani Birleşmiş Milletler'e nazire... Zaten otel de BM binasının hemen yakınında.
Astoria'yı geçen sene Çinliler almışlar, Obama da odasına "böcek yerleştirirler" diye çekinmiş. Mesele bundan ibaret.
Okurken bir yandan zihnimizde beliren soruları da soralım: "Koskoca" Obama, New York'a gittiğinde niçin otelde kalıyormuş?
New York'ta saray yokmuş da ondan.
Peki koskoca Amerikan yönetimi, becerip de iki yüz kırk yıldır başkanına niçin bir saray yaptıramamış New York'ta? (Kral Üçüncü George sömürgelerini ziyaret etmek isteseydi nerede kalacaktı, ya Massachusetts Valisi'nin evinde ya da Yorktown garnizon mahfelinde herhalde...)
Çünkü cumhuriyetlerde ve demokrasilerde devlet başkanları saraylarda kalmazlar!
İçinizden bunu dediniz mi? Dediniz. Yazının buraya kadarı tuzaktı, arkadan soru geliyor:
Peki o zaman, 1923 yılından beri bir cumhuriyet olan Türkiye'de devlet başkanı niçin New York'a, pardon İstanbul'a geldikçe, sarayda kalmıştır? Niçin Waldorf Astoria'ya, pardon Perapalas'a inmemiştir?
Niçin, sarayda değil de alt tarafı Park Otel gibi, o dönemin şartlarına göre bile pek lüks sayılmayacak, köhne bir yerde kalması Adnan Menderes'in kafasına kakılmıştır? İsteseydi Dolmabahçe'yi açtıramaz mıydı? (Ayrıca Hilton yeni yapılmıştı, daha fiyakalıydı.)
Niçin Topkapı Sarayı müze yapılmıştır da Dolmabahçe yıllarca yapılmamıştır? Niçin Yıldız Sarayı yasak bölge olmuştur? İçlerine bazı devlet daireleri yerleştiği için mi?
Yıldız Sarayı uzun süre "Harb Akademisi" olarak kullanıldı. Koskoca cumhuriyete, Kızıl Sultan Abdülhamid'in pis sarayını kurmay mektebi yapmak yakışıyor muydu? Başka yer mi yoktu?
Atatürk hazırlop saray bulduğu için mi takdirle karşılanıyor da Erdoğan külliye "yaptırdığı" için tepki görüyor? Mimar Balyan yapınca iyi de Mimar Şefik yapınca mı beğenilmiyor?
Çok cumhuriyetçi ve çok demokrat olduğunuz için mi, alt tarafı "beyaz ev" anlamına gelen White House'u dilimize "Beyaz Saray" olarak tercüme ettiniz?
Demek ki bilinçaltınız Osmanlı kalmış.
Bütün gözboyama çalışmalarına rağmen bu gerçeğe ilk dikkat çeken Kemal Tahir olmuştu, adama kusmadıkları kin kalmadı.
O zaman şöyle kıvırtınız: Böyle konularla bizi meşgul etme hemşerim, bak, koalisyon çalışmaları var...