Alavere dalavere Kılıçdaroğlu'nu bir ucundan bir hükümete sokamayacaklarını anladılar.
Oysa bir aydır sanki seçimi kazanmış gibi çığlıklar atıyorlardı...
Üstelik cumhurbaşkanının "sapasağlam" yerinde durduğunu da gördüler.
Bir zamanlar Turgut Özal'ı Çankaya'dan "onursuzca" indireceklerini söylemiş olan Deniz Baykal, meclis kürsüsünden olanca onuruyla indi işte. O konu da kapandı.
Kıtırı kendileri atıyorlar, önce kendileri inanıyorlar, çıkmayınca da çok üzülüyorlar.
"Zinde kuvvetlerden" de tık yok, onlar Suriye sınırına mukayyet oluyorlar.
Sıcaklar da bastırıyor, konu kalmadı. Yunanistan muhabbeti daha kaç gün gidebilir?
Durduk yerde yeniden gerginlik yaratmak, sinir bozmak için de henüz çok erken...
Gene dönüp Kılıçdaroğlu'nu "yemeye" kalkışsalar, o da erken.
Devlet Bahçeli'ye bağırıp çağırmanın da kimseye bir faydası yok...
Ne yapsınlar? Çaresiz normalleşecekler.
Yumuşayacaklar.
"Marjinalleri" saymıyorum, onlar gazete değiller.
Müşterisi daha kalabalık olanlara bakıyorum, haberlerine.
Az eğitimli ev hanımları için çıkarılan mürekkep bulamaçlarına değil, "asıl" sayfalarına: