Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Umudunuz hangi bahara?

Sevgili kardeşim Profesör Ayhan Aktar, pek sıkı fıkı olduğu Fethullahçı gazeteye uzunca bir demeç vermiş.
Gene pek sıkı fıkı olduğu Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve Murat Belge gibi acar ağabeylerinin etkisiyle Tayyip Erdoğan'a karşı derin bir nefret besleyen Profesör Aktar, "AKP'nin çok hızlı bir şekilde yıprandığını" söylüyor.
Sosyolog olduğu için herhalde... Siyaset bilimcisi olmadığı için "yıpranan partinin nasıl olup da her seçimde oy oranını daha da arttırdığı" konusuna bir açıklık getirmemiş. Getirebilirse buyursun.
Fakat iktidarın değişmesi için umudunu gene de hızla yıprandığını söylediği o partinin tabanından gelecek yeni bir atılıma bağlamış. (CHP'nin şu haliyle iktidara aday olmadığını hatırlatmış. Gezi benzeri ayaklanmalarla ve 17 Aralık benzeri darbe denemeleriyle bir yere varamayacaklarını da nihayet kabul ediyor demektir.)
Erdoğan ve AKP'nin sonu, "kendi yarattıkları orta sınıfın parti tercihini değiştirmesiyle" gelecekmiş... Yani AKP'nin "içinden" de değil... Bir ara umut bağladıkları "Abdullah Gül'ü hizipçiliğe kışkırtma" girişiminden de sonuç alamayacaklarını gördüler. Yepyeni bir parti istiyorlar.
Bunun herhalde Tuzluk Partisi falan gibi zavallı karikatürler olamayacağını da bilirler.
Diyor ki: "Şimdilik böyle bir tercih değişiminin sinyalleri siyaset dünyasında yok."
Peki ne zaman?
2015 seçiminde olmayacağına göre 2019 seçiminde mi, 2023 seçiminde mi, 2027 seçiminde mi, 2031 seçiminde mi?
Muhayyel bir istikbalde...
Aktar'ın umudu süratte... "Türkiye çok hızlı değişiyor" demiş.
Elhak doğrudur. Ama Aktar'ın deyimiyle "modern olanın peşinde koşacak, dişiliklerini ortaya koyacak kıyafetler giyecek, sevgilileri olacak kızların, içki içmese de nargile içecek ve BMW alma hayalleri kuracak oğlanların oy verecekleri parti" nasıl doğacak?
Yoksa, Cem Boyner'in Yeni Demokrasi Hareketi gibi gene alafranga liberaller mi sahneye çıkacaklar?
İstanbul sermayesinin gönüllü sözcülerinin son umudu dön dolaş gene bu mudur? Yani bütün mesele, alavere dalavere, gene "Tayyip'siz yeni bir çeşit AKP" fikrine razı olmak mıdır, geçen yıl istedikleri gibi?
Sevgili kardeşimin öngörüleri, her ne kadar mesleği ve mevkii gereği bilimsel koksa da "wishful thinking" olmaktan öteye gidemiyor.
Neyse canım, "melanetten vazgeçtik" diyebilmek de bir aşamadır. TÜSİAD başkanı da öyle demeye getirmemiş miydi?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA