Birleşmiş Milletler bir araştırma yaptırmış, buna göre her 10 Türk gencinden 1'i mutsuzmuş...
Olur ya... Demek ki 9 genç de mutsuz değil. Daha ne?
Haberi veren postalcı gazete, sırf hükümete kamış atabilmek amacıyla daha başlıkta kendi haberini kör kör parmağım gözüne yalanlıyor!
Başlığa bakıyorsunuz: "BM Raporu: Genç Türkler mutsuz" yazıyor.
Fakat hemen alt başlıkta da, aslında her 10 Türk gencinden yalnızca 1'inin mutsuz olduğu açıklanıyor.
Hükümete uyuzluk amacıyla "onda biri" tutup "çoğunluk" yapmışlar ama ancak başlıkta haberin özüyle oynayabilmişler. Çok kişi başlığa bakıp geçecek, haberin kendisini okumayınca da aklında o çarpıtılmış şekli kalacak...
Bu hazin soytarılık, muhalif basının ne ilk marifetidir, ne de son marifeti olacaktır.
Bu basında, Langa bostanına metro istasyonu yapılmasından hoşlanmayan ve "ah nerede o Langa'nın buz gibi kuyu suyuyla yıkanan hıyarları" diye yazı yazanlar bile görülmüştü. Oysa eski Langa'ya gitmeye hiç gerek yoktu, muhalefet saflarına şöyle bir göz atmak yeterliydi.
Şimdi de kafayı Yedikule bostanlarına takmışlar.
Bostanların "imara açılması" planı Fatih Belediye Meclisi'nde kabul edilmiş.
Süs havuzu, sosyal tesis, dinlenme alanları yapılacakmış.
Alışveriş merkezi değil yani, havuzlu park ve kafeterya falan. Halka açık. (Sanki AVM halka kapalıymış gibi...)
Postalcı basın buna da uyuz olmuş, eleştiriyor.
CHP mensubu bir belediye meclisi üyesi, "kültür ve tarih katliamı yaşanacak" diyor.
Burada "kültür" herhalde kuşaktan kuşağa aktarılan tarihi miras anlamında değil, Latince aslıyla "cultura", yani sebze meyve yetiştirme anlamında kültür! "Agri cultura" yani "tarla işlemesi"...
Çünkü o bölgede, Osmanlı Sarayı'na sebze yetiştirilirmiş...
Postal basını, Osmanlı'nın yeşil salatası konusunda çok hassas. Üzerine titriyor.
Ortada Osmanlı kalmamış ama marulunu korumaya çalışıyor. Belki o bostanlar park yapılırsa ülkede bir "kıvırcık salata darlığı" da başgösterir, belli mi olur?
Fakat belediye meclisinin AKP'li üyeleri de "orası bostanlıktan çıkmış, hafriyat artıklarıyla doldurulmuş, tinercilerin yatağı haline gelmiş bir yerdi" diyorlar.
Hani, her seansına en fazla üç bilet kesilen, bakımsız, mezbeleliğe dönüşmüş Emek Sineması gibi...
Üstelik ekili bostanlar da projeye göre "park içinde tematik olarak" korunacakmış.I ıh, kesmiyor.
Hadi bakalım, postalcı basın gene birilerini gaza getirip Taksim gibi Yedikule'de de yeni bir ayaklanma başlatabilir mi?
Muhtaç oldukları kudret, Langa'nın hıyarında, Arnavutköy'ün çileğinde, Bayrampaşa'nın enginarında, Kanlıca'nın yoğurdunda, Beykoz'un paçasında ve Sarıyer'in böreğinde vitamin olarak mevcuttur.
Muhtaç olacakları tentürdiyot, sargı bezi ve Twitter bağlantısı da İstanbul sermayesinden.