Günümüzde sakal modası var. Genellikle "pis sakal" düzeyinde. Yani "üç gündür tıraş olmamış" gibi görüneceksin.
Ama sakalı "koyuvenler" de çok. Sakal kimi zaman "Kanuni'yi oynayan Halit Ergenç'in ünlü sakalı" boyutlarına varıyor. Bu sakal, "zıtların birliği" ilkesince, genellikle "kabak kafayla" da dengeleniyor. Kimisi çok kısa saçla dolaşıyor, kimisi hepten dazlak.
Evet, günün modası bu. Paçalar kısa, yakalar incecik, ceket vücuda jilet gibi yapışacak, bele cuk diye oturacak. Bizdeki gibi göbek möbek de olmayacak tabii.
Geriye dönüp bakınca, o yelken yakalar, İspanyol paçalar da son derece sakil görünüyor gözümüze. Modadır bu, değişir. Bakarsınız önümüzdeki yirmili yıllarda o dalga dalga uzun saçlar geri gelir. Yakalar paçalar genişler, kadınların kaşları da yokolur gider.
Birkaç filme bakar bu iş: Yetmişli yıllarda "otuzlar modasının" geri gelmesine, "Atları da Vururlar", "The Sting", hele hele "Cabaret" gibi filmlerin birbiri ardına ortalığı kırıp geçirmesi yol açmıştı...
Moda dedik, son derece "laik" bir modadır bu. Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav'ın sandığı gibi İmam- Hatip'le falan ilgisi yoktur.
Sayın Cavcav "Atatürk ilke ve devrimleri uyarınca" bütün futbolcularının sakallarını kestirmiş, kulüp müdürüne de talimat vermiş, maça sakallı çıkana 25 bin lira ceza keseceklermiş!
Şimdi ateşli bir Gençlerbirliği taraftarı olan Behzat Ç.'nin de artık pırıl pırıl tıraşlı gezmesi beklenir.
Bu sakal meselesi basında tartışıldı. Cavcav genellikle ayıplandı.
Cavcav, sakal bırakan Beşiktaş teknik direktörü Biliç'i de beğenmiyor. Ortodoks mezhebine bağlı Biliç'in İmam- Hatip'le uzaktan yakından ne ilgisi olabileceğine hiç kafa yormamış, Elbette "sakallı Fenerlileri", Volkan'ı falan da hiç sevmiyor.
"Seksen yaşındayım, her gün tıraş oluyorum" diyen Cavcav, futbolcuların seksen yaşında olmadıklarını da unutuyor. (Eminim oyunu da CHP'ye veriyordur.)
Bu kafa, "Ankara kafasıdır". Bu kafa, 1980 yılında üniversite öğretim üyelerine zorla sakallarını kestiren Kenan Evren kafasıdır. Yani, her sivili de sinekkaydı tıraşlı görmek isteyen zart zurtçu bürokrat kafasıdır.
Ama çocuklar birer Emre Kongar olmadıklarına göre paşa paşa sakallarını kesecekler. İşin ucunda maç başına 25 bin lira ceza var, ayda 100 bin lira eder.
Biri çıkıp Cavcav'a "askeri vesayetin artık sona ermiş olduğunu" anlatmalı... Bu arada Cavcav da her maçtan önce çocukların yanaklarına "bölükten sabah tekmili alan nöbetçi asteğmen" gibi pamuk sürmeli... Pamuğa kılı takılan 25 bin papeli bastırır.
Ya da Aziz Yıldırım, Cavcav'a inat olsun diye sakal koyuvermeli ve hatta Volkan'ı da geçmeli, sakalı göbeğe doğru sarkıtmalı!
Bakalım Gençlerbirliği sakalı kesince şampiyon olacak mı? Olamazsa, kıl düşmanlığının futbola katkıda bulunmadığı da anlaşılacak. Hele bir de şampiyon Beşiktaş olursa bu sene, Biliç herhalde Cavcav'a bir "altın ustura" gönderir: Hadi hayırlı tıraşlar!
Efendim? Yazı hafif mi kaçtı? Böyle konuya ciddi yazı yazmak haramdır. Böyle başa böyle tıraş.