Bir kere daha haşşöyle! AKP'den ayrılan ve kimilerine göre "Tuzluk Partisi", aslında bal gibi bir "Fethullah Partisi" kuracağı bilinen vatandaşın bu eylemine "haşşöyle" demiştik...
Hatta cumhurbaşkanı da "aman ne iyi, kumpas kuracaklarına parti kursunlar, adam gibi mücadele etsinler" şeklinde birşeyler söylemişti...
Derken, benzer bir gelişme ana muhalefet cephesinde yaşandı.
Bayan Emine Ülker Tarhan, CHP'den istifa etti. Haşşöyle.
Vili'den ayrılan Perihan yeni adresinde siz sayın dost ve müşterilerinin hizmetindedir.
Kılıçdaroğlu da "sağlık olsun" demiş. (Kemal Bey, Sabahat Hanım'ın da bir istifa dilekçesi vardı, o ne oldu yahu?) Söylenenlere göre arkadan "6 ila 20" kişi daha geliyormuş. Bunlar, üç ay önceki cumhurbaşkanlığı seçimi hezimetinden sonra kurultay isteyip gene havalarını alanlar...
Grup bile kuracak sayıya ulaşsalar, şunun şurasında yedi aylık saltanatları vardır.
Kılıçdaroğlu'nun bunların hiçbirini 2015 seçimlerinde aday göstermeyip hepsini siyaset sahnesinden bir çırpıda sileceği biliniyordu.
Bu sefer "kendi kontolarına iş tutup" meclise giremeyince de siyaset sahnesinden gene silinecekler! Sonuç değişmeyecek.
Bazı çevreler, Bayan Emine ve ülküdaşlarının İşçi Partisi'ne katılacaklarını öne sürüyorlar. İşçi Partisi "bilimsel sosyalizmi" savunan bir parti. İktidara geldiği takdirde "bankalardaki döviz hesaplarına el koyacağını" açık seçik ifade eden bir partide Bayan Emine'ye istikbal var. Temennimiz, eh, bir Nadiejda Krupskaya olamayacağına göre en azından bir Aleksandra Kollontay olmasıdır.
Başka bir rivayete göre de bunlar "En Bi Hakiki Özkemalistler Partisi"ni oluşturacaklar.
Haaa, orada dur.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun (sahi ya, üç ay önce öyle bir adam vardı, hatırladınız mı?) aday gösterilmesinden rahatsızlık duymuş olan hemen bütün emekli memurların ve memur çocuklarının oylarını toplar.
Böylece iş, merhum Turhan Feyzioğlu'nun "ben mi daha Kemalist'im sen mi daha Kemalist'sin" başlığı altında özetlenebilecek kayıkçı kavgasına döner ve bu En Bi Hakiki Özkemalist Parti'nin cirmi de Güven Partisi'nin yaktığı kadar yer yakar.
Yani, eriyip gider.
Fakat hele bir de "etlice" bir oy almayı başarabilirse...
İster misiniz, şöyle yüzde 10 dolaylarında bir oy çeksin de, birbirlerini kıra kıra CHP de bu yeni parti de meclise "ucundan girebilsinler" ve ikisi de grup bile kuramayacak durumlara düşsünler?
Amigoların işleri de çok zor. Hangisinin reklamını yapacaklar? Kılıçdaroğlu'nu istemiyorlardı, işte onlara "Kılıçdaroğlu'ndan arındırılmış" saf ve organik yeni parti...
Bekleyin, çok güleceğiz. Fakat gırgır bir yana, bunlar hayırlı gelişmelerdir:
Faşistler, solcular ve haybeciler birbirlerinden iyice ayrılsınlar.