Hezeyan dorukta. Zavallılığın tepesine çıktılar, inemiyorlar. İnmek de istemiyorlar. Kendi güdük ve kısır dünyalarında çok mutlular. "Kendi yatağında, kendi muhabbetinde", kendi küçük cemaatiyle al takke ver külah, kırkılıp gidiyorlar. Hayatlarını da böyle abuklaya abuklaya tamamlayacaklar.
Hani kazara Kılıçdaroğlu seçim kazansa apışıp kalacaklar, biz şimdi kime çatacağız?
"Cahil halk kime oy vereceğini bilmiyor" zırvasını, "Tayyip yapıyor" saçmalığıyla da destekliyorlar.
"Tayyip" dedikleri, bu devletin başkanı. Halkın oyuyla seçilmiş cumhurbaşkanı, ordunun da başkomutanı.
Elbette, şöyle "meclise sopa göstererek seçtirilmiş" bir emekliyi tercih edeceklerdi, önceleri solcu sanarak birkaç günlüğüne sevindikleri Faruk Gürler gibi birisini...
Her darbeden sonra "ordu Atatürk karşıtı gidişe dur dedi" diye sevinenler, sonra ilk kazığı kendileri yiyince şaşırıp kalanlar ve ağlamaya koyulanlar hani...
"İyi darbe, kötü darbe" ayırımı yapanlar...
Sonra da, hükümeti devirebilmek uğruna "işkencecilerini affedenler"...
"Türk Ceza Kanunu'ndan 141 ve 142. maddeler kaldırılmalıdır ama 163. madde kaldırılmamalıdır" yazanlar...
"İnsan sağdan sola dönerse iyidir ama soldan sağa dönerse dönekliktir" diye fetva verenler...
"Yazılı basına sansür konulamaz ama televizyona konulmalıdır" diyenler ve sonra dönüp "bunlar analarını da satarlar" şeklinde küfüre kuvvet verenler...
Çeşitleri çok. Erkeği de var kadını da.
Bir tanesi epeyce ilginç.
Kıllı adamların gelip ırzına geçeceklerinden korkardı.
Sonra baktı ki on iki yıldır kimse ona ilişmiyor, bozuldu.
Bu hanım kıl sevmiyor.
Kısa bacak da sevmiyor, erkekte "matruş" görüntü ve mevzun bacak istiyor.
Zevk meselesi... Benim aklım ermez, ben erkekten anlamam. Elbette bir bildiği olsa gerektir.
Lakin, kısa bacaklı ve kıllı adamlarla politika arasında bağlantı kuruyor. Kısa bacaklı ve kıllılar oylarını AKP'ye veriyorlarmış, ağda yaptıranlar da CHP'ye.
Aslında, günümüzün "pis sakal" modasına karşı çıkarak yaşını belli etmiş oluyor!
Bu hanım et yiyenlere de karşıdır.
"Mangal" sevmez, ille mangal yapılacaksa orada balık pişirilmesini önerir.
Fakat istavrit ya da hamsi gibi "halk tipi" balık mı, yoksa levrek ve kalkan gibi "burjuva tipi" balık mı, orasına açıklık getirmemiştir.
Geçen gün gene bir maden kazası oldu, gözüdönmüşlük, ihmal ve denetimsizlikten gene birçok can yandı.
Maden kazasını "Tayyip" yapmış. Bu işte bir komplo varmış.
Amaç, maden kazasını bahane edip Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını iptal edebilmekmiş! Bunda da başarılı olunmuş... Hanım böyle diyor.
Bunlar bu kafada gideceklerse, AKP 2023'e kadar değil, 2035'te de başımızdadır.