Kaç kere söyledik: Twitter, Instagram ve benzeri "sanal mekânlar" çağımızın vebası oldu.
Bu tür yerler, çarpık beyinli ruh hastalarının ruh pisliklerini boca ettikleri birer çöp tenekesi haline geldi. Kendi adının arkasında duramayan zavallı asosyal, acınası sosyopat, kendini gizleyerek, maske takarak oraya aklına geleni, ağzına geleni döşeniyor. Ve böylece boşalıyor.
Nitekim Gezi ayaklanmasında da, paralel çetenin çevirdiği dolaplarda da bu sanal ortamlar bol bol kullanıldı.
Ruh hastalarına bir de çapsız hınzırlar eklendi.
Ruh çöpünü boşaltıp rahatlamanın yanısıra yalan yayma ve kışkırtma amaçlı da kullanıldı bu ortamlar ("Taksim'de kadınları ve çocukları öldürüyorlar, binlerce yaralı var" benzeri rezillikler.) Buna karşılık Facebook gibi siteler daha bir "durmuş oturmuş" gibi görünüyorlar ve bunları kullananların yaş ortalaması da daha yüksek. Kadın ağırlıklı.
Bunlara en fazla "senin işin gücün, ateşte yemeğin yok mu hanım" şeklinde eleştiri getirilebilir. (Dün baktım, bir hanım aşure yapmış, resmini çekip göndermiş...
Bu sitede sevimli kedicik ve gürbüz bebek fotoğrafları da ağırlıklı yer tutuyor.
Kimseye bir zararı yok.) Ama Twitter öyle değil:
Cumhurbaşkanına sövenler mi ararsınız, haşa sümme haşa Cenab-ı Allah'a küfür edenler mi?
Kaç kere yazdık gene: Bu tür sitelerin hiçbiriyle ama hiçbiriyle ilgim yoktur ve olmamıştır. Olmayacaktır da... Gazete yönetimi yazılarımı Facebook'a koyuyormuş ama bunda da benim dahlim yok.
Fikrimi sorsalardı koydurmazdım. Merak eden ya gazeteyi almalı ya da ulaşamıyorsa gazetenin kendi sitesinden okumalı.
Gene bir süredir kulağıma geliyordu:
Twitter'de benim adımı kullanan bir psikopat türemiş! Ona buna çatıyormuş.
Merak etmemiş ve bakmaya da tenezzül etmemiştim.
Yanlış yapmışım. Bu şerefsizi yakalatmak gerekiyormuş.
Bu şerefsiz, geçenlerde benim adımla Bekir Coşkun'a hakaret etmiş.
Bekir de bu zokayı yutmuş, tutmuş beni mahkemeye vermiş.
Ben deli miyim, Bekir Coşkun'a niçin hakaret edeyim? Bunu düşünmemiş.
Kaç kere "ilgim yoktur, taklitlerimden sakınınız" yazdığım halde anlaşılan yazılarımı da okumuyor... Sağolsun...
Bekir Coşkun gibi, siyasi görüşleri ne olursa olsun "imza sahibi", toplumda belli bir yer sahibi, yaşını başını almış adam, bunu nasıl olur da durup beş dakika düşünmez?
Yoksa "fırsat bu fırsat, şunun başını biraz ağrıtayım" fikrine mi kapılmış? Farklı görüşlerdeyiz ya...
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden özellikle talep ediyorum: Lütfen bu yazıyı ihbar kabul etsinler ve Twitter'de adımı kullanan bu şerefsizi yakalasınlar.
Sonuçta benim bilgisayarımın numarası da bellidir, o twit'lerin nereden ne zaman çekildiği de bulunabilir.
Yakalasınlar, bir dava da ben açacağım.
Ama benimki tazminat değil ceza davası olacak.
Bugün cumhuriyetin bayramını yazacaktık, bakın cumhuriyetin nelerini yazmak zorunda kaldık... Nedir bu, ülkenin ileri teknolojiyle imtihanı mı?
Eh, gericiler bir açıdan haklılar tabii:
Otuzlu yıllarda böyle şeyler yoktu!