Geleneksel "CHP'yi kurtarma şenliklerimiz" beklendiği şekilde başlamıştır efendim. Hayırlı olsun.
Evde çoluk çocuk ekmek bekliyor, yazın arkadaşlar yazın, boş durmayın. Bu teraneyle maaş garantidir, bundan sıkılırsanız trafik sorununu yazarsınız, çünkü o laf da bitmez.
Fakat bu dünyadan "CHP'yi kurtaramamış" olarak gideceksiniz.
Çünkü CHP kurtulmaz.
Sağa da yatsa kurtulmaz, sola da yatsa kurtulmaz, ortada da dursa kurtulmaz. Kılıçdaroğlu gitse de kurtulmaz, kalsa da kurtulmaz. Baykal yeniden partinin başına da geçse kurtulmaz, pusuda bekleyen Sarıgül gelse de kurtulmaz.
"Kemalistler" partiyi ele geçirseler de kurtulmaz, partiden kovulsalar da kurtulmaz. Feyzioğlu, Büyükerşen, İnce, Tarhan, şu bu, ya da Aydın Doğan ile Zafer Mutlu'nun bu sefer uygun görecekleri herhangi bir kukla da çıksa, kurtulmaz.
Fakat ölmez, batmaz, yokolmaz. Kapansa da yeniden açılır.
Hep bir zombi gibi cesedini sürükler gider...
Parası pulu da vardır ha, yabana atmayınız. İş Bankası'na bile ortaktır solcu partimiz.
Ne iktidara gelebiliyor, ne tarihe karışabiliyor, ne güzel partidir bu... Siyasi hayatımızda bir lezzet, bir çeşni, bir çiçektir.
Ama işte birtakım bürokrat eskilerine mebus maaşı ve kıyak emeklilik, bazı soytarılara şöhret, birtakım gazetelere de "ölmeyecek kadar tiraj" sağlıyor, böyle de bir kamu yararı var.
CHP, 2015 seçimlerini kazanamaz. CHP, 2019 seçimlerini de kazanamaz. CHP, 2023 seçimlerini de kazanamaz, 2027 seçimlerini de, 2031 seçimlerini de.
Çünkü 1946 hariç, tarihte hiçbir serbest seçimi tek başına kazanamamıştır.
1946 seçimi de epeyce "şaibeli" bir seçimdir. Oylar açık atılmış, gizli sayılmıştır. Sandık başlarında jandarma tarafından seçmene baskı yapılmıştır. Üstelik DP de henüz örgütlenmesini tamamlayamamış "çiçeği burnunda" bir partiydi, İnönü "baskın seçim" yöntemiyle koltuğunu dört yıl daha korudu.
Ondan öncekiler seçim değildir. Bir tek partinin katıldığı seçime, seçim değil şaklabanlık denir.
Gelin kimbilir kaçıncı kere, CHP'nin kazanamadığı seçimleri bir daha hatırlayalım:
1950... 1954... 1957... 1961...
1965... 1969... 1973... 1977...
1983... 1987... 1991... 1995...
1999... 2002... 2007... 2011...
Bunlardan bir tek 1977 seçimlerinde, Ecevit yönetiminde kazanmaya "yaklaşmıştır", o kadar. Amigoları bir tür teselli olarak ısrarla bu seçimi kazanmış gibi gösterirler.
CHP'nin seçim kazanması için hiçbir neden yoktur.
İşler kötüye gitmediği sürece "güçlü muhalefete" de ihtiyaç olmadığı gibi.
Ama siz köpürtün arkadaşlar, köpürtün... Köpürtün ki emekli bürokratlara kahvehanede iki pişbirik ile bir prafa arasında konuşacak "mevzu" çıksın. Oysa çiçek sulasalar, tavuk kümesi yapsalar ya da torunlarını parka götürseler daha sağlıklı bir meşgale edinmiş olacaklar.
Sabah yürüyüşünden dönüşte de bakkaldan ekmekle birlikte dandik gazetelerini almayı unutmasınlar, arkadaşlar da ekmek yiyecek... Allah herkesin rızkını bir yerden verir, onlarınkini de yılan hikâyesinden vermiş.