O gazete tarafsızmış ya, bütün adaylara eşit uzaklıkta duracağını imzasız bir "editorial" yayınlayarak beyan etmiş ya... Aydın Doğan'ın gazetesi canım... Dört sayfalık bir "özel Ekmeleddin ilavesi" verdi.
Basmışlar, katlamışlar, gazetenin içine, köfteci reklamıyla birlikte koymuşlar.
Olur olur, basındır adı üstünde, basacak tabii. Bakalım, efendisi olan İstanbul sermayesinin pes etmesi ve hükümetle barış araması doğrultusunda, yarın öbür gün bir de "Tayyip eki" verecek midir?
Hafta sonumuzu değerlendirdik, bu eğlenceli pazar ekinden çok şey öğrendik, yararlandık, bilgilendik.
Örneğin, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "küçük yaşta yetim kalmış, yoksulluğun her türlüsünü yaşamış, gurbetçiliğin bütün acısını çekmiş bir halk çocuğu" olduğunu öğrendik. (Türkçe tercümesi: Solcular! Eşeklik etmeyin, oyunuzu Ekmeleddin'e verin! O Selahattin var ya, o Selahatttin'e gitmeyin.)
Zaten Ekmeleddin Bey de "ben bir garip Türk çocuğuyum" diyor. (Tercümesi: Kürt değilim.)
Garip Türk çocuğu yetim Ekmel'in şimdi dokuz adet apartman dairesi ve bankada da üç buçuk milyon doları var. "Dedem Yozgat eşrafından zengin biriydi" diyor.
Bu ne yaman çelişki anne?
Zarar yok, solcular diyalektik severler, zıtların birliği...
Değerli adayımız aynı zamanda "sevdalı" bir adammış. Fakat şuna buna değil "eşi Füsun Hanım'a" sevdalıymış, "ilk günden beri, bitmeyen sonsuz bir aşkla"...
(Gelinlik kızlar, oyunuzu Ekmeleddin'e veriniz çünkü ideal kocadır.)
"En büyük başarısı evliliğiymiş", öyle diyor. Füsun Hanım "ahu gözleriyle onu efsunlamış"... (Başbakan "Emine Hanım'a bir âşık olduk pir âşık olduk" demişti ya, hoca aşağı mı kalacak?)
Hocam, seçim bildirgesi mi yayınlıyorsun, zevcene aşk mektubu mu yazıyorsun? Bu tür "harim-i ismet" muhabbetine bizi ne karıştırıyorsun, sizin odanız yok mu?
Öte yandan sağcıları da etkilemeye çalışıyor tabii, "Allah muhafaza bereketimiz kaçmasın" diyor.
Bir de kucağına bir kız çocuğu almış, "en önemlisi kucağımdaki Ayşe Bebek gibi evlatlarımızın istikbali için" diyor. (Hani icraata karışmayacaktı?)
Ayşe bir bebek irisi, neredeyse ilkokula başlayacak ama daha küçüğünü bulamamışlar herhalde resim çekmek için. Kucağına alınca ağlar mağlar, bakarsın koskoca başkan adayının üstüne koyuverir, neme lazım...
En önemlisi de, bu aday için gönüllü çalışanlar, yaptıkları beyin fırtınasının üfürükten lodosa dönüştüğünü farketmişler, "ekmek için Ekmeleddin" sloganını toparlamaya, yedikleri naneyi düzeltmeye çalışmışlar.
O lafı "sevgiyi, saygıyı, dirliği, birliği ekmek için" şeklinde çevirmişler.
Meğerse sözkonusu ekmek, isim değil fiilmiş! Belki yarın bunun sıfatını, zamirini, edatını, zarfını da görürüz.
Siz de ey ahali, acıyın şu ağlayan yetime! Sevaptır.
Gönlünüzden ne koparsa artık, eski ceket de olur, oy da olur.