Ülkemizde Türkçe ile İngilizce arası kırma ve "piç" bir dil yaygınlaşıyor. Bunda elbette elektronik devriminin İngilizce yapılmış olmasının payı var. Bilgisayarlarda bu piç dil kullanılıyor.
Bir de "televizyon dili" yaratıldı. Kahretsin... Ciddi olamazsın dostum... Ooo, yoo! ("Oh, no" oluyor)... Heeey, dur bi dakka! ("Wait a minute" karşılığı)... Sorunun ne senin? ("What's the matter with you?" demek.)
Siz ne diyorsunuz yahu, ben "ağız kokularınızı 'delete' edin" diye sakız reklamı bile duydum!
Cehalet paçaları sardı. Televizyonda yayınlanan Amerikan filmlerinde "Cairo'dan geliyorum" ya da "Damascus'ta buluşalım" gibi cümleler duyar olduk.
Bir de cep telefonlarının mesaj dili var: "Bb, n'br y?" diyorsa siz onu "baba ne haber yahu" anlayacaksınız.
İmdi... Şu meşhur Y kuşağı var ya... Hani Taksim'de tepişen çocuklar... Çok bilgili, çok akıllı, çok bağımsız, çok özgür, çok çağdaş olduğu söylenen takım. Bu dil onların dilidir.
Amerikan kültür emperyalizminin tornasından kendileri hiç farkına varamadan geçirilmiş küçük burjuva gençliği...
Buna karşılık "bismillah, hamdolsun, selamünaleyküm" diye konuşanlar da seçimleri kazanıyorlar işte.
Twitter çocukları, "occupychp" adıyla yeni bir oluşum kurmuşlar (buna oluşum deniyormuş.)
Occupy CHP... CHP'yi işgal edin.
Yukarıda anlattığımız piç dille.
Ahır ömründe Avrupa gençliğini gaza getirip terk-i hayat eyleyen Stephane Hessel'in "orayı da işgal edin, burayı da işgal edin" direktifi doğrultusunda...
Taksim'i işgal etmişlerdi, semeresini aldılar. Şimdi de CHP'yi işgal edeceklermiş.
Yahu CHP'yi etse etse Mustafa Sarıgül işgal eder, o da ortalıktan toz oldu, sonbaharı bekliyor.
Bu "occupychp" oluşumu, kimbilir hangi budalanın "sosyal medya" adını taktığı, aslında bütün "asosyal" ve problemli insanların ruh çöplerini boşalttıkları o sanal ortamda faaliyet gösteriyor. Beş bin kişi varmış bunlar. Gençleri CHP üyesi olmaya ve partiyi ele geçirmeye çağırıyorlarmış. "Sevgili CHP, biz gençlik ve halk olarak seni işgal etmeye geliyoruz, bize kucak aç" diyorlarmış. (Halkımız beş bin kişiymiş ve İngilizce konuşuyormuş.)
Açar, açar, merak etmeyin. Sarıgül'e kucak açmaktan utanmayan, size de açar. İyi de, gelip ne yapacaksınız?
"Herkesi kapsayan, sosyal adaleti savunan, vicdanlı, dayanışmacı, paylaşımcı, ideolojik önyargılardan arınmış bir CHP" kuracaklarmış. (Yani şimdiki yöneticiler vicdansız mı oluyorlar?)
Seçim hezimetinden sonra "alternatif" olacağı sanılan ama daha önce yüzlerce kere tekrarlanmış bu içi boş lafazanlık, bu politikasız politika, bu çemiş yarı-aydın söylemi, bizim "CHP iflah olmaz" iddiamızı bir kere daha doğruluyor.
Occupy boys... Occupy... Şero'ya ciğer götürmeyi de unutmayın. Cat food, you know...