Şehzade Mustafa'nın öldürülmesi televizyonda canlı yayınlandı (Allah bilir böyle sananlar bile vardır bu memlekette), Bursa'da halk Mustafa türbesine akın etti, biliyorsunuz.
Fakat gene Bursalı bir vatandaş daha da ileri gitmiş, Kanuni hakkında suç duyurusunda bulunmuş!
Olur mu olur. Çünkü yirmi yıl önce beni de bir emekli albay televizyonda "enflasyon yüzünden paramız paçavraya döndü" dediğim için savcılığa vermişti.
Bakalım şimdi savcı ne yapacak? İşleme mi koyacak, yoksa yirmi yıl önce bizim savcının yaptığı gibi kuşburnu mu ısmarlayacak? Olay Bursa'da geçiyor, Bolu'da geçse belki Zekeriya Bey şıp diye davayı açardı...
Müşteki olan vatandaş, Kanuni'nin adresi olarak da şunu göstermiş: "Topkapı Sarayı-İstanbul"... Keşke tanık olarak da İlber Ortaylı'yı gösterseydi... Hoca hemen "şerhini" koyardı: Topkapı Sarayı değil, Süleymaniye Külliyesi-İstanbul!
Şikâyet dilekçesinde Kanuni'den başka Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa'nın da adları geçiyor (Kenan Paşa yok.)
Soyadlarıyla daha güzel oluyor... Maktul: Sayın Mustafa Osmanoğlu... Şüpheliler: Sayın Süleyman Osmanoğlu, Sayın Hürrem Osmanoğlu, Sayın Rüstem Kehleli...
("Kehle" bit demek. O zamanlar halk arasında paşanın cüzzamlı olduğu söylentisi yayılmış, donunda bit bulununca "cüzzamlıya bit gelmez" diye bu iddiadan vazgeçilmişti. Fakat paşanın padişaha ve Hürrem'e bit gibi tutunmuş olduğunu belirtmek için de kendisine "kehle-i ikbal" lakabı uygun görülmüştü.)
Bir de Topal Recep Paşa vardır yüz yıl sonra, ben onu daha çok severim!
Halit Ergenç bu günlerde pek ortalıkta dolaşmasın... Bir televizyon dizisinde "Kötü Kadın Caroline"i oynayan Wilma Elles'e saldırdıkları gibi onun da üstüne yürüyebilirler (bildiğiniz gibi bu gelenek Erol Taş'a taş atmakla başlamıştır.)
Buna karşılık Mehmet Günsür göğsünü gere gere gezinebilir, Bursa'ya yolu düşerse bedavadan bol bol İskender kebabı da yiyebilecektir (halkımız şehzadesinden bir de para mı alacak?)
Lakin müşteki olan vatandaş, Mustafa için "otopsi" de istemiş ki, o tehlikeli... Ya türbeyi kazmak yerine Günsür'ü cart diye kesmeye kalkarlarsa?
Bu gibi şirin soytarılıklar, siyasetten def gibi gerilmiş olan günlük hayatımıza da lezzet katacaktır. Sırada, Genç Osman darbesinin ve cinayetinin failleri vardır. Adnan Menderes cinayetinin faillerinden becerip de bir türlü hesap soramamış yöneticilerimiz belki bunları olsun yakalarlar.
Fakat tarihçi Naima'nın ifadesine göre Yedikule zındanına giderken padişahın "baldırlarını sıkan" Kalender nam herif-i naşerifin, cinselliği nedeniyle torunları yani yasal mirasçıları bulunmayabilir...
Daha sonra da sıra tek tek evlat katili padişahlara gelir.
Fatih Sultan Mehmet hakkında da, Kanunname-i Al-i Osman'ında yer alan "her kimesneye evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizam-ı âlem için katletmek münasiptir" cümlesi için "azmettirme" suçundan dava açılabilir.
Lakin Fatih, "ekser ulema tecviz etmiştir" dediği için dönemin hukukçuları da okkanın altına gidecekler, "anınla amel" olacaklardır. Bunların arasında Sabih Kanadoğlu ne yazık ki yoktur.
Önemli not: Sakın gene "ampul kafalılar, kısa bacaklılar" diye saydırmaya başlamayın, Bursalı vatandaş bunu "gazetelerde adı geçsin" diye yapıyor, ciddi sanan seçimi kaybeder.