Bundan bir önceki anayasanın "dibaçesinde" (giriş bölümünde), anayasayı doğuran darbenin gerekçesi anlatılmıştı...
Giriş bölümleri bu işe yararlar. Bir tür özür, bir tür kılıftır. Halkın "nereden çıkardınız bu anayasayı" dememesi için düşünülür.
1961 Anayasası'nı hazırlayan bürokrasi ve matbuat temsilcileri, İstanbul ve Ankara seçkinleri, giriş bölümünde "meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkını kullanan aziz Türk milletinden" sözediyorlardı..
Aziz Türk milletinin bir şey kullandığı falan yoktu.
Kullansa, ertesi yıl sandıkta oyunu kullanacak ve belki Menderes'i devirecek, ama çok daha büyük bir ihtimalle de gene onu başa getirecekti, dördüncü kere.
"İktidarın meşruluğunu kaybettiği" nereden belliydi? Buna kim karar veriyordu, ölçüsü neydi? Eski anayasaya Atatürk "tahkikat encümeni kuran hükümet meşruluğunu kaybeder, taşla sopayla saldırabilirsiniz, başbakanı da yakasından tutup tartaklayabilisiniz yavrularım" diye bir madde mi koydurmuştu?
Direnme "hakkını" CHP militanı gençlik kullandı, en genci bugün 70, karta kaçmışı 80 yaşında...
Eh, İnönü'nün kışkırtmaları doğrultusunda, sonra da ordu kullandı, varsa böyle bir hakkı.
(Laf aramızda, ordu bunu sonraları birkaç kere daha kullandı. Hak yalama olmuştu.)
Bu zümrenin temsilcileri direnme haklarını bugün de kullandılar!
Yeni bir anayasa yapılmasını engellediler.
CHP, MHP ve hatta BDP, yeni bir anayasa istemediklerini mecliste gösterdiler. ("Ben demiştim" muhabbeti bugünlerde çok yapılıyor, kendi dediğimi hatırlatmaya gerek görmüyorum, bilen biliyor.)
Yeni anayasayı engellemek, "12 Eylül Anayasası'ndan memnunuz" anlamına gelir. (Başka bir anlama gelirse siz bana söyleyiniz, benim kafam fazla çalışmıyor.)
Seçmen herhalde bu ikiyüzlülüğün hesabını sandıkta soracaktır.
Hiçbirinin, özellikle solcu geçinenlerin bundan böyle 12 Eylül Anayasası'na laf etmeye hakkı yoktur. Eh, bu da böyle bir hak işte!...
"Yeni anayasa isteriz ama biz yaparsak" cümlesi, bir kaçıştır. Elinizde fırsat vardı, niçin yapmadınız?
Hem de daha önce üzerinde anlaşılmış, yani altında imzanız bulunan maddeleri bile çöpe atarak kaçtınız.
Artık ağlama hakkınız olmadığı için de, seçim barajı da düşmeyecek, YÖK falan da kalkmayacak, her ağzınızı açtığınızda "elinde fırsat vardı, değiştirseydin" cümlesi sizi karşılayacak.
Demek ki "antidemokratik anayasa" seviyorsunuz, peki.
MHP neyse ne de, CHP bunun bedelini ağır ödeyecek sandıkta.
BDP mi KCK mı, adı son olarak neyse, "yeni anayasa isteriz ama İmralı'da yapılırsa" gerekçesini öne sürecekse gülünç olur.
Bu, Kemalist fabrika ayarlarına dönen birtakım liberal bozuntusu gazetecilerin ve üniversite hocalarının "Kürtler'le barış olacaksa onu da biz yaparız, Tayyip yapacaksa hiç olmasın" demelerine benziyor...
Türkiye sizlere rağmen ilerleyecektir.
Halka gene takoz koydunuz, bakalım halk da size ne koyacak?