Başlığa "pantalonu" yazacaktım ama nasıl olsa değiştirip "pantolon" yapacaklar, sinirleneceğim, vazgeçtim. "Urba" diyeyim de, Çelik Bilek'in düşmanları olan İngiliz askerlerine "kırmızı ceketliler" yerine "kırmızı urbalılar" diyenler sevinsinler...
Sözkonusu urba, öğretmen elbisesi.
Kadın öğretmenlerde etekler "temiz", erkek öğretmenlerde elbiseler "ütülü" olmak zorundaydı.
Yalnız temiz değil, "düzgün" aynı zamanda. Üstelik "sade"...
Yani şeytan Prada giyer ama bayan öğretmen giyemezdi (ayrıca hangi maaşla?)
Ayakkabılar ve çizmeler de sade olacaktı.
Hem "normal topuklu" olacaktı (uzun topuk yasak, kısa topuk da yasak), hem de "boyalı"...
Öğretmenin derse boyasız ayakkabıyla girmesi de yasaktı. Neden? Çünkü askerde de boyasız postal yasaktır.
Saçlar "düzgün taranmış" ve "toplanmış" olmak zorundaydı. Yok öyle okula "gelin başı" yaptırıp da gelmek!...
Tırnaklar da "normal" kesilecekti. Hayrettir, oje rengine karışılmamıştı, "Carmen kırmızısı" da yapabilirdiniz "açık siklamen" de, devlet ses çıkarmıyordu. Çok koyu sürmeyin ha, çocuklar "parmağınızı bir yere sıkıştırdınız" sanırlar, üzülürler.
Muhterem hanımlar beyler, "başörtüsü yasağıyla" birlikte bu dangalakça düzenlemeler de kaldırıldı!
Şikâyeti olan öğretmen ya da muhalif gazeteci varsa buyursun kendince uygulamaya devam etsin.
Kimse kimseye karışmasın. Yasak kaldırmanın "felsefesi" budur.
İsteyen bayan eteğinin üzerinde şeftali lekesiyle de girebilir derse.
Lakin... Bayan öğretmenler gene "kolsuz bluz" giyemezler, "stretch" yani vücuda yapışan dar elbise kullanamazlar, "kot pantalon" da yasak.
Kastedilen, Kot ailesinin kendi adıyla ürettiği blucinler değil, yani Kot yasaklanıyor da Levi's, Lee ya da Wrangler serbet bırakılmıyor, hepsi yasak. "Bluejean" yasak.
Peki "denim blue" yani mavi yasak da, kırmızı serbest mi? Örneğin Pierre Cardin şimdilerde çok güzel kırmızı, sarı, yeşil jean'ler yapıyor, onları giyebilirler mi?
Hayır efendim, hepsi yasak! İlle kumaş pantalon giyecekler. "Canvas" olamaz.
Etek boyu da "dizden yukarı" olamıyor. Şimdilerde "kısa ve dar, hatta yapışık modası" var (laf aramızda hiç sevemedim) ama okul moda tanımıyor, asker üniformasının da "moda dışı" olduğu gibi...
Yırtmaç da yasak, sandalet de. Erkeklerde "kulağı kapatacak" saç kesimi de yasak.
Kenan Evren üniversite hocalarında sakalı yasaklamıştı, demek ki kendisi gitti ama "felsefesi" iktidardan tam olarak gidemedi.
Bıyık düzenlemesi de var: "Uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanları üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir..."
Üstten alınmaz ne demek yahu, "memur bıyığıdır" o, Ankara ruhuna uygundur. Yönetmeliği çıkaran kendi kendini yalanlamış.
Bazı bürokrat yasakları kalktı ama bazı bürokrat yasakları sürüyor.
Peki ama bizim hayatımız hep "yetmez ama evet" demekle mi geçecek? "Yeter" diyeceğimiz bir gün görmeden mi gideceğiz?