Basın postalcıları CHP'nin "İnönü'yü savunmamasına" bozulmuşlar. "Bizim oğlunun yalı köşkü mirasını savunduğumuz kadar siz babasının siyasi mirasını savunmadınız" demeye getiriyorlar!
Başbakan, İnönü için "diktatör görmek isteyen, faşist görmek isteyen Milli Şef'e baksın" demiş ya, bunlar da CHP yetkililerine diyorlar ki "niçin, İnönü bizim için Lozan kahramanı, Kurtuluş Savaşı kahramanı, Demokrasi kahramanıdır, haddinizi bilin diyemediniz?"... (O cümlede demokrasinin d'si büyük harfle yazılmaz koçum.)
Evet, haddini bilmek gerçekten de büyük bir erdemdir. Şimdi "İslam'ın şartı beştir, altıncısı haddini bilmektir" diye espri yapsam bu sefer de İslamcı derler bunlar...
İsmet İnönü'nün haddine de bakalım bi
Evet, İnönü Lozan'a imza atan adamdır. Bunun "kahramanca bir başarı" olup olmadığı daha 1923 yılının yaz günlerinden başlayarak tartışılmış, sonra bu tartışmalar zorla susturulmuş ve ancak altmışlı yıllarda yeniden başlayabilmiştir...
Çünkü İnönü, 1925 yılından 1945 yılına kadar Türkiye'yi diktayla yönetmiştir.
"O yönetmedi ki, Atatürk yönetti" demeyin. İnönü başbakandı, 1937-38 parantezini saymazsak. On iki sene başbakan, on iki sene cumhurbaşkanı. Sonra, 1961-65 arası gene başbakan ama koalisyon başkanı, o pek sayılmaz.
1945 yılında demokrasiye o kadar dönmüştür ki, hemen ertesi yıl bütün sol partileri yoketmiştir.
Solu defalarca dönüp dönüp ezen adamın "solun doğal lideri" ilan edilmesi, solun ne kadar kadar dangalak olduğunun göstergesidir.Birtakım zavallı cahiller de, "çok partili sisteme geçmek için otuzlu yıllarda gerekli bütün hazırlıkların yapıldığını" ileri sürerler...
O kadar hazırlık yapılmıştır ki, ahret kardeşi Recep Peker'le birlikte 1936 yılında "seçimle gelen TBMM'nin dışında ve üstünde, atamayla gelecek bir yüksek konsey oluşturma" tasarısını Atatürk'e sunan ve onu çok kızdırıp fırçayı yiyen de İnönü'dür.
Yüzme bilmeyen bir adamı itip denize atsanız, sonra da atlayıp kurtarsanız, katil mi olursunuz kahraman mı?
Sonu yoktur, sabaha kadar tartışın. İnönü, yirmi yıl önce halkın elinden aldığı demokrasiyi yirmi yıl sonra geri verince kahraman sayılıyor...
Demokrasiyi değil, çok partili sistemi geri vermiştir, ikisi çok farklı şeylerdir.
İnönü çok partili sisteme "geçmemiş", alt tarafı "geri dönmüştür"...
Savaşı Almanya kazansaydı, dönecek miydi? Nah dönecekti.
Demokrasi kahramanı İnönü, aynı zamanda ellili yılların sonlarında açıkça darbe kışkırtan adam olmuştur.
O kadar gerilere gitmeyelim derseniz, 1971 yılına gelelim. İnönü, cuntanın sivil görünümlü baskı hükümetine bakan veren, hem de başbakan veren adam olmuştur!
Fakat, kurmay planlarını Fevzi Paşa'nın yaptığı, cephe saldırısını bizzat Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği son taarruzda İsmet Paşa da bir kahramandır elbette.
Eee, melek mi şeytan mı?
Hem o hem bu. Diyalektik çelişki diye de buna derler vallahi.
Ama bütün bunları lise öğrencisi çocuklar bile biliyorlar be kardeşim, bir tek basında kalem oynatan "bürokrasi çocukları" bilmiyorlar!