Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Hotel'di, otel oldu

Çok eski bir espridir, taa altmışlı yıllarda İlhan Daner'den duymuştuk. Sururi ailesinin ünlü "İstanbul Tiyatrosu"nun bir Feydeau uyarlamasında, oyunun adını hatırlamıyorum, o yıllarda ülkemizde uç vermeye başlayan "Amerikanca" modasıyla böyle dalga geçiliyordu...
Sahnede Ali Sururi, hep kaldığı otelde oda fiyatlarının niçin birdenbire ikiye katlandığını soruyor...
Resepsiyoncu İlhan Daner de diyor ki, "burası oteldi, hotel oldu da ondan!"
Şimdi de galiba tersine çevirdiler, "hotel"i "otel" yaptılar!
Gerard Depardieu, yeni başkan François Hollande'ın saldığı "zengin vergisini" fazla bulmuş, Fransız vatandaşlığından çıkıp Belçika'ya yerleşecek ya, Paris'teki evini satılığa çıkarmış, elli milyon avro istiyor. (Fransız basını çüş demedi ama kibarca onu demeye getirdi.) 1800 metrekare, on tanesi yatak odası olmak üzere yirmi oda, havuz da var bahçe de.
Adresi: 95, rue Cherche-Midi.
Oradan kaç kere geçtim ama dikkatimi çekmiş bir bina değildir. Şimdi resmine baktım, sevimsiz...
Depardieu'nün evi, bazı Türk gazetelerinde "eskiden otelmiş" şeklinde geçti...
Otel değil, hoteldi.
Ama bugün yaygın olan anlamında değil.
Hotel, eski Fransızca'da "konak" demektir. İsterseniz köşk de diyebilirsiniz.
Bunlar, esas olarak taşrada, şatolarında yaşayan soyluların Paris'e geldikçe kaldıkları özel konaklarıdır, sahibinin adıyla anılır.
Soylu olmayanlar da hanlarda kalırlardı, sonra bu hotel kelimesi onlara da teşmil edildi, mesela Burgonyalılar'ın indikleri hana "Hotel de Bourgogne", yok efendim İngiliz gezginlerinin kaldığı hana "Hotel d'Angleterre" denildi.
Daha sonra da bu "ortaklaşa konaklar" yalnız hemşerilere değil bütün müşterilere, konaklama ücretini veren herkese açıldı tabii.
Zaman içinde hotel kelimesi her iki anlamda da kullanılır oldu, özel konağı belirtmek için yazı dilinde bu ikincisinin o'sunun üstüne bir şapka kondu. Ayrıca, farkı belirtmek için onlara "hotel particulier" yani "özel konak" da denildi.
Depardieu'nün evi, 1820 yılında Baron de Chambon için yapılmış (o zamanlar bile modası geçmiş olmakla birlikte Directoire mimari üslubunda) bir özel konak...
Yani, hotel ama otel değil.
Paris'e gidecek bazı Türk gazetecilerine de son bir uyarı:
Tarihi serüven romanlarından belki bilirsiniz, eski ve ünlü Greve Meydanı'nda çok görkemli bir bina vardır. 1871'de komüncüler tarafından yakılan, sonra tıpkısının aynısı yeniden yapılan "Hotel de Ville"...
Sakın gidip de oda istemeye kalkmayınız, Hotel de Ville, Şehir Oteli değil Şehir Konağı anlamına gelir, yani bildiğiniz Belediye Sarayı!
Buna karşılık Hotel de Crillon, devrimden önce Crillon Kontu'nun konağıymış ama şimdi bildiğiniz oteldir, çok da kazıktır.
Gene de bir hovardalık edip kalmaya niyetlenmiştim ama sigara içirmiyorlar. Üstelik Atatürk o otelde hiç kalmamış ki, ne işim var orada?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA