General Franco iç savaş istememiş, hatta böyle bir ihtimali aklına bile getirmemişti.
Aslına bakarsanız ipler bütünüyle onun elinde de değildi, cunta "çokbaşlıydı", General Emilio Mola ve General Queipo de Llano ondan çok daha ağır basıyorlardı. Franco'nun rakiplerini sollayıp tek ve tartışmasız diktatör olması daha sonradır, iç savaş başladıktan altı ay kadar sonra.
İspanya'da ve onun eski sömürgesi olan hemen bütün Latin Amerika ülkelerinde gelenek olduğu üzere "darbelerden bir darbe" yapacaklar, işi kolayca ve birkaç günde bitireceklerdi.
Kazın ayağı öyle olmadı. Büyük merkezlerde çuvalladılar (Madrid, Barcelona, Valencia, Bilbao), halk ciddi bir direnişe geçince de darbe iç savaşa dönüştü. El bilmemnesiyle, Hitler ve Mussolini'nin yardımıyla girdikleri aşağılık gerdek iki yıl sekiz ay sürdü...
Çok merak ettiğim bir şey var: Bizde iç savaş isteyenler bunun ne kadar süreceğini tahmin ediyorlar acaba? Kazanacaklarını varsayıyorlar, onu anladık da, işi kaç zamanda bitirmeyi umuyorlar?
Ve de kaç kişi ölecek? Kaç kişi öldürmeyi planlıyorlar ve de "onlardan" da kaç kişinin cortlayacağını tahmin ediyorlar?
Çünkü faşistlerin iç savaş isteyen bir de "sivil ayaktakımı" vardır, onlar öleceklerini hiç akıllarına getirmezler, bir köşeye çekilip iç savaşı "televizyonda maç seyreder gibi" izleyeceklerini sanırlar...
Benim sözünü ettiklerim, büyük başlar.
Şu anda darbecilik suçlamasıyla tutuklu bulunan bir yüksek bürokratın sözleri Internet'e "düşmüş", bu bir ses kayıdı...
Bu adam iki aya kadar hapisten çıkacaklarını ve bir iç savaş başlatacaklarını ileri sürüyor. Darbe falan değil, bir iç savaş. Yani çok kanlı bir süreç. (Çünkü sağ bırakılırsa hep Tayyip kazanıyor...)
Demiş ki: "Bu ülke ya ekonomik krizle ya bir iç savaşla kendine gelecek. Bu iki seçenekten bir tanesi kapımızı çalacak. Ondan sonra dönüş yolu oradan başlayacak. Bu bir savaşsa savaş yapacağız. Burada bitmemesi lazım. Çıktıktan sonra da güzel planlarımız var."
İç savaşın "aynı zamanda" ekonomik kriz yaratmayacağını, bu ikisinin birbirine "alternatif" olduğunu, isteyenin birini ya da ötekini seçebileceğini, ha deyince de emirle başlatabileceğini düşünebilmek, herhalde ancak Türkiye'de bürokrat olmakla mümkün!
Ekonomik kriz isteyenlerin kimler olduğunu biliyorduk, iç savaş isteyenler de böylece maskelerini atmış oldular. (Sözkonusu vatandaş, son dört genelkurmay başkanımızı da "vatan haini" olarak nitelemiş.)
Ülke kendine gelecekmiş, ya krizle ya savaşla.
İç savaş, tam da toparlanmaya başlamış olan Türkiye'yi bir asır kadar kendine gelememek üzere bitirir. İmparatorluğun dağılma süreci asıl o zaman son bulur. Bir Kürt devleti de o zaman kesinlikle kurulur. Vatan haini, iç savaş isteyendir.
Neyse ki, Mehmet Barlas'ın da dikkat çektiği gibi, halkın büyük çoğunluğu bu öfkenin ve nefretin uzağında. Ekonomik kriz isteyen bir avuç it, iç savaş isteyen de bir avuç kopuk.
Halktan kopuk canım... Siz ne anlamıştınız?