Genelkurmay bir süredir "Anıtkabir'e giden ziyaretçi sayısını" açıklamaz olmuş, bazı Kemalist gazeteciler sinirlendiler.
Tabii hiçkimse, "Anıtkabir niçin Genelkurmay'ın 'elindedir', bakımı ve yönetimi niçin sivillere bırakılmaz" sorusunu sormuyor, soramadı, soramaz.
Bu işe bozulan gazeteciler arasında iki komünist, bir de faşist var. İki aşırı uç, Kemalizm ortak noktasında buluşuyor!
Onlar kadar gözü dönmüş olmayan ve aklı başında sayılır bir başka Kemalist gazeteci de bunun üzerine duruma müdahale etme gereğini duydu, "Atatürk sayıyla sevilmez," dedi, "öküzün altında buzağı aramayın!"
Çünkü komünistler ve faşistler öyle bir hava yaratmak istiyorlar ki, Atatürk'ü seven mutlaka Anıtkabir'i en az bir kere tavaf edecek, gitmeyen sevmiyor demektir... Edirne'de ya da Ardahan'da oturan vatandaş işini gücünü bırakacak, istatistik oluşturmak için doğru Ankara'ya...
Sonra Genelkurmay, komünisti de faşisti de yatıştırmak için bir açıklama yaptı, dedi ki, "bundan böyle rakamı yıllık olarak verecektik, öyle karar almıştık, ama çok istiyorsanız şimdiden söyleyelim, 23 Nisan bayramında 91 bin kişi gitmiş"...
Oysa geçen yıl 23 Nisan'da bu sayı 127 bin olmuş.
Eee, bu ne demek?
Komüniste de faşiste de sorarsanız "Atatürk elden gidiyor" demek!
127 bin eskaza 147 bine çıksa, Atatürk kurtulacak. Vallahi 247 bine çıkarsa belki CHP de iktidara geliyor demek olur ha...
İşte kendilerini böyle kandırmaktan hoşlanıyorlar.
Tabii asıl art niyetleri de farklı... Açıkça yazmaya yürekleri yetmedi ama, "Genelkurmay hükümetin emrine girdi, Atatürk yolundan uzaklaştı" ya da "ziyaretçi sayısının azaldığını açıklamaya korkuyor" ya da "hükümeti sevindirmek istiyor" demek istediler, bunu ima ettiler!
Bu ülkede Genelkurmay'ın sivil hükümetin emrinde olması her zaman tuhaf karşılanmıştır da, o bakımdan yani...
O ziyaretçi sayısı ara ara, sık sık yayınlansın, dönem dönem rakam yükseldikçe sevinsinler, rakam azaldıkça üzülsünler
Bırakın hayatları böyle geçsin.