Cumhuriyet Halk Partisi'nin İzmir örgütü, Mustafa Balbay'ın tutukluluğunu bin adet karanfil dağıtarak protesto edecekmiş. Yazıyı erken yazıyorum, gazeteye basılıp çıkana kadar herhalde etmiştir.
Çünkü Balbay, tutuklulukta bininci gününü doldurmuş. Partinin İzmir milletvekili.
Soner Yalçın dokuz ayı geçti, Doğu Perinçek üç buçuk seneyi buldu ama onlara sahip çıkmıyorlar. Bazı amigo gazeteler "laf arasında" onları da geçiriyorlar ama pek fazla da üstüne gidemiyorlar... Kemal Kerinçsiz gibi adamlara da haksızlık ediyorlar!
Elbette amaç, bu kişilerin "gazetecilikten dolayı" içeride bulundukları havasını yaratarak hükümete vurmak.
Oysa, en adi varakpare bile hükümete amansızca yüklenebildiğine ve kovuşturmaya uğramadığına göre memlekette iyi kötü demokrasi olsa gerektir, yani "yetmez ama var"...
Yokmuş. CHP İzmir örgütü karanfillerin üzerine "cumhuriyet, özgürlük ve demokrasi istiyoruz" yazacakmış. Yok ki istiyorlar.
İyi de, bu kadar lafı karanfilin neresine sığdıracaklar, merak ettik.
Herhalde minik bir kâğıda yazıp karanfilin sapına bağlayacaklar.
Demokrasi ve özgürlük olmadığına göre herhalde polis de bu karanfilleri toplayıp saplarını...
Aman aman, sapları kısa tutsunlar.
Memlekette özgürlük ve demokrasi yokmuş, herhalde bu nedenle seçim sandıklarının başına jandarmalar dikiliyor, "oyunu Kılıçdaroğlu denilen o adama mı vereceksin" diye seçmene baskı yapılıyor, oylar açık atılıp sayımı gizli yapılıyor, bu da yetmezse tutanaklar değiştiriliyor...
1946 şartları geri gelmiş de haberimiz olmamış.
Öyle ya, AKP il başkanı aynı zamanda hem vali, hem de belediye reisi... AKP parti programı aynen anayasada yer alıyor... Parti kuracak herkesten de "AKP ilkelerine bağlılık" şartı aranıyor! "Abdullah Gül'ü Koruma Kanunu" da yolda olsa gerektir. "İslam devrimi yasaları" çıkarılmış ve herkese sarık sarıp cüppe giyme zorunluluğu getirilmiş, giymeyeni asıyorlar. İskilip ADD ilçe başkanı Bay Atıf bu yüzden asılmış. Takvim "hicriye" döndürülmüş, dört kadınla evlenmek serbest.
Vallahi memlekete padişahlık gelmiş de haberimiz olmamış!
Öyle olmalı ki, CHP İzmir örgütü dağıttığı karanfillerin neresine yazdıysa "cumhuriyet" istiyor.
Allah Allah, acaba İzmir bakkallarında Cumhuriyet gazetesi kalmamış da onu mu istiyor? Kolayı var: Parasını bastırsınlar, Internet'ten okusunlar.
Belki de despot hükümet o gazeteyi kapatmıştır da onun için istiyorlardır.
Yok yok, "yönetim biçimi" olarak cumhuriyet istiyorlar.
Çünkü tahtta, "Erdoğanoğulları" hanedanından "Birinci Recep" oturuyor.
Canım belki de CHP İzmir örgütü "kendi tek parti iktidarını" istiyordur, cumhuriyetin 1925-1945 dönemini...
O şimdi muhalif, canı neler ister...
Sayın Kılıçdaroğlu istemesini bilmiyor. Uyanık bir politikacı olsaydı Balbay'ı falan boşverip "Aziz Yıldırım'a özgürlük" ister, oy oranını da arttırırdı!
Bakalım son umutları Ümit Boyner partinin başına gelince ne isteyecek?
Ne isteyecek ayol, istese istese kredi ister.
Muhtaç olduğu kudret de, CHP'nin İş Bankası hisselerinde mevcuttur.