Gazetemizin gizli kahramanlarından, sevgili düzeltmenim Sermet Özdoğan iyi bilecektir çünkü bu konuda benden illallah dedi: Bendeniz Türk Dil Kurumu'nun "pantolon" yazımını tanımıyorum efendim, reddediyorum, o kelime dünyanın her yerinde "pantalon" şeklinde yazılır ve söylenir, ömrüm oldukça da öyle yapacağım.
İşte "golf pantalon" da, bilenler bilirler, rahatça golf oynayabilmek için paçaların kalın yün çorabın içine sokulduğu ya da sokulur gibi yapıldığı, uzun potura benzer bir giyim biçimidir. Böylece iki bacak da "torbaya girmişe" döner, pantalon sarkar, iki yanda da pot yapar. Otuzlu yıllarda modaydı.
Türkiye'de golf oynayan yoktu ama "muasır medeniyet seviyesinin" öyle emrettiği sanıldığı için, Türkiye'de de modaydı.
Atatürk de giyerdi.
Öyleyse şimdi biz de giyelim!
Giyelim de herkes bize bir tarafıyla gülsün.
Bizim, "baklavalı kazak" giyenlere güldüğümüz gibi.
Bir ara bu moda ittire kaktıra çıkarılmak istendi, biliyorsunuz, pek tutmadı ama Kemalistler sevdiler (çünkü Atatürk de giyerdi!), hemen koşup doksan beşer lira mı doksan dokuzar lira mı ne toka ettiler, alıp giydiler.
Böylece onları gören dostun düşmanın kafasına "Atatürkçülüğü çivi gibi çakacaklardı", bir emekli paşanın deyimiyle...
Yahu bunlara boşuna "gardrop Atatürkçüsü" dememişler!...
Fakat küçük bir pürüz vardı: Kazakların hepsi siyah-beyazdı.
Çünkü Atatürk'ü bu kazakla gösteren belgesel filmlerin hepsi de siyah-beyazdı ve Atatürk'ün kazağının gerçek renkleri bilinemiyordu!
Gerçeği siyah-beyaz olamazdı, ne yani, Atatürk "çarşı" esnafından mıydı, herşeye karşı mıydı, anarşist falan mıydı?
"Fenerli" olduğunu ısrarla söylediklerine göre, kazak sarı-lacivert olmalıydı ama bu kanıtlanamıyordu... (Nitekim "ben kulüp başkanının şeker hastası olmayanını ve şike yaptığı söylenmeyenini severim" dememiş miydi?)
Sonra bu moda geçiverdi.
İyi olmadı. Cumhuriyet mitingi miydi bu, hürp diye geçiversin?
Yeniden "lanse" edilmelidir ama kazak muhabbeti bayatladığı için Atatürk'ün giydiği başka bir şey, örneğin golf pantalon modası çıkarılmalıdır.
Kılıçdaroğlu'nu devirip yerine geçirmek istedikleri Sayın Ümit Boyner, eşinin tekstilci olması hasebiyle, bu modaya öncülük edebilir. Golf pantalonlar Boyner Çarşı mağazalarında satışa sunulabilir.
"İnşallah yarın başbakan da olacağım" diyen Sayın Kılıçdaroğlu da Kemalistlik'te geri kalmamak için bu pantalondan giyerse, bize "1938 yılından" esintiler ve çizgiler sunmuş olur... Belki CHP'nin kırarak en görgülü, en eğitimli insanlar yaptığı Tunceli seçmeni de onu taklit eder, bölgeye medeniyet götürüldüğünü kanıtlar...
Lakin... Ya birileri çıkar da, "aha biz de Gazi Mustafa Kemal Paşa'cıyız" diyerekten Atatürk'ün 1925 yılından önce giydiği fesle ortalıkta dolaşmaya başlarlarsa... Öyle ya, Atatürk hayatının ilk kırk dört yılında fes ve kalpak giymiş, ancak son on üç yılında şapka giymiş.
I ıh... Sevmediniz bu pantalon işini...
O zaman size, "yeni anayasaya karşı çıkan İstanbul Barosu modasını" öneririm... Avukat yaka!
Atatürk acaba avukatın hangi türlüsünü severdi, zeki, çevik ve tutucu olanını mı?