Kılıçdaroğlu ilk kazığı, onu en çok ittiren gazeteden yedi.
Kurultayda "halkçı" görünmek için boyunbağı takmama numarası çekmesini, buna karşılık "Etro gömlek" giymesini sürmanşetten verdiler. Fiyatı 495 liraymış. (Ben hükümet yandaşı aşağılık bir herif olduğum için Lacoste giyiyorum, 150 lira.)
Bunu sürmanşete çıkararak "gazeteci olduklarını" hatırlatıyorlar ve Çakma Gandi'ye "seni biz getirdik, istersek biz götürürüz, ona göre ayağını denk al" şeklinde bir mesaj veriyorlar.
Kılıçdaroğlu "kimlerle dans ettiğini" henüz tam olarak anlamasa da kazığın ucunu görmüş olsa gerektir. Daha neler yiyecek neler...
"Kendim kazandım, kendim ödedim" demek zorunda kalmış.
Elbette Kemal Bey, elbette... O gömleğin her ipliği sana helal. Güle güle giy, sırtında paralansın.
Umarız günün birinde "para kazanmanın ayıp olmadığını" ve "her para kazananın da hırsız ve namussuz olmadığını" anlama aşamasına da gelirsin...
Sonra da amigoluğunu yapan basın şaklabanlarına da öğretirsin, onlar henüz bilmiyorlar. Ya da domuz gibi biliyorlar da...