Anayasa değişikliğinin meclisten mutabakatla çıkmayacağı ve yaz başında referanduma götürüleceği, ama halkın da bunu onaylayacağı kesin gibi görünüyor...
Yepyeni bir anayasa yapma fırsatı, muhalefetin "taş koyması" yüzünden kaçırılmıştır. "Derme çatma rötuşlarla" yetinilecektir.
Öte yandan, ortada olağanüstü bir durum olmadığı sürece bir "kurucu meclis" oluşturmak da mümkün değildir, asıl bunu yapmaya kalkan hemen anayasanın dışına düşer. TBMM'ye "eş koşmuş" olur.
Yani, "kurucu meclis lazım" diye ahkâm kesen ukalaları ciddiye almayınız. Asıl amaçları değişikliği yokuşa sürmektir.
Anayasalar, kaç kere söyledik, öyle "konsensüsle" monsensüsle oluşmazlar. O devirde kimin borusu ötüyorsa, kim güçlüyse anayasayı o yapar.
1982 yılında Kenan Paşa ve onun emir kulu Danışma Meclisi, sola mı danışmışlardır?
1961 yılında, kendileriyle "düşükler" diye dalga geçilen, yöneticileri hapiste olan "demokratlara" mı danışılmıştır?
Yoksa Cumhuriyet Halk Fırkası, önce 1921 yılında ve sonra 1924 değişikliğinde halka mı sormuştur? 1937 yılında "altı okun anayasaya eklenmesi" işinde kimin fikri alınmıştır?
1971 yılında, 12 Mart cuntası ve onun şakşakçıları, anayasayı paçavraya çevirmek için bana mı danıştılar? Ben o sıralarda kodese girmemek için netameli kitaplarını yakmaya çalışan bir üniversite öğrencisiydim, "ne zaman götürecekler" diye de kulağım kapıdaydı...
İşte Tayyip Erdoğan halka soracak.
Halk kabul edince de ona "cahil çobanlar" diyecekler, adım gibi biliyorum!
Ama aynı halk 1961 Anayasası'nı kabul edince arslan, kaplan...
Aleyhte propagandanın yasak olduğu, oy zarflarının içi görünsün diye saydam yapıldığı 1982 oylaması meşru...
Ama her türlü karşı düşünceyi ileri sürmenin serbest olacağı 2010 referandumu bazı cici beylerin işlerine gelmiyor.
Ellerinde gazeteleri, televizyonları var, elbette veryansın edecekler ama korkuyorlar.
"Cahil halktan" bu sefer korkuyorlar.
Halk onların istediği yönde oy verirse iyi, vermezse cahil, kandırılmış...
1961 Anayasası'nın önsözüne "direnme hakkını kullanan Türk milleti" yazmak marifet...
Aynı halk 2010 referandumunda oy kullanınca "dağdaki çoban"...
Hem nereden biliyorsunuz canım?
Belki de reddeder! Nasıl emin olabiliyorsunuz?
Bundan böyle cumhurbaşkanını halkın seçmesine yol açan "yüzde 70" oy oranı ödünüzü patlatıyor, değil mi?
Yapın propagandanızı, gösterin marifetinizi, siz kazanın hemşerim! Elinizi tutan mı var? Korkmayın, 1982 yılında olduğu gibi kimse size baskı yapmayacak, hayır diyeni içeri tıkmayacak.
Üstelik, hani iktidar partisinin oyları düşmüştü, gitti gidiyordu, ne korkuyorsunuz? Demek ki yalan söylüyorsunuz.
"Postalcılara" bir sorum var: Ben, anayasa referandumundan hayır oyu çıkarsa, alafranga deyimle "şapkamı çıkarmaya" hazırım halkın tercihine...
Siz, evet oyları fazla çıkarsa, bırakın şapka çıkarmayı, hiç olmazsa küfür etmemeye hazır mısınız?
Hiç sanmıyorum. Çünkü bugüne kadar yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır.