Kimin önce çözüleceğini merak ediyordum... Çünkü bu gibi durumlarda mesele bir tek kişinin ötmesine bağlıdır, gerisi çorap söküğü gibi gelir.
"Beni korumazsanız konuşurum haa" tehditlerini savuranlar değil... Onların erkekliği "Engin Ardıç'ın yazısı üzerinden, onun sırtından yukarılara mesaj göndermekten" öte gitmez. Engin Ardıç'ın yazmadığı isimleri yazmış gibi gösterip düpedüz yalan söyleyerek birilerine "açık ederim haa" tehditleri savurmak, en fazla "tıynetlerini" ve "cibilliyetlerini" ortaya koyar, o kadar. Bunu protesto eden Engin Ardıç'ı mahkemeye vermek de "yavuz hırsız" kişiliklerinin aynada ayrı bir yansımasıdır. Fakat, korunmasalar da konuşmazlar.
Çözülme, en umulmadık, en sağlam görünen noktada olur, zincirin en beklenmedik baklasında.
Çünkü, konuşmasa "bile" susturulacağını bu sefer kesinkes anlamıştır.
"Nasıl olsa battık, öyle de yandık böyle de" duygusu yavaş yavaş benliğini kaplamıştır.
"Ben yandım, onları da yakarım" kararı ufak ufak belirmeye başlamıştır zihninde.
"Sırları mezara götürme" efeliğinden vazgeçmiştir artık.
Çünkü, en büyük düşmanlarının asıl "kendi adamları" olduğu ancak şimdi kafasına dank etmiştir.
"Eğer yakalanacak olursanız sizi tanımayız Mr. Phelps" cümlesi (Görevimiz Tehlike dizisinden), "eğer yakalanacak olursanız sizi onlardan önce biz temizleriz" cümlesine dönüşmüştür... Bunu anlar.
İşte asıl o zaman tehlikeli adamdır!
Levent Ersöz'ün yattığı hastanede üzerinde tabancayla gezinirken yakalanan şüpheli serseri, birkaç gün lafı döndürüp dolaştırdıktan sonra baklayı ağzından çıkardı:
Paşayı vuracaktım!
Paşa gayet karanlık bir adam. "NATO'dan ayrılıp Rusya'yla ittifak kurma" projesinin babalarından biri. Rus istihbaratıyla ve Rus işadamlarıyla da pek sıkı fıkı. Kaçtığında uzun süre Rusya'da saklanmıştı.
Ersöz daha sonra "et yiyen virüs" kaptı... Hiç kimseye bulaşmayan bu ender ve ilginç virüs bula bula bulaşmak için Ersöz'ü buldu.
Bu arada başka birileri de "başları dönüp" merdivenlerden yuvarlanıyorlardı... Tesadüf!
Anlaşıldığına göre, kuşkuları yavaş yavaş ortadan kalkmış. "Temizleneceğini" sonunda anlamış.
Ve... Konuşmaya karar vermiş! Gelen haberler bu yönde.
"Omerta" yasasını çiğneyecek yani... "Okuyacak"...
Yer yerinden oynayacaktır.
Kontrgerilla elini çabuk tutmazsa(!), işi sarpa sarıyor...
İyi de, bu iş "gariban Kürt indirmeye" benzemiyor ki... Ecevit'e ateş ediyorsun, Mehmet İsvan'ı vuruyorsun. Levent Ersöz'ü öldürmeye adam gönderiyorsun, beceriksiz çıkıyor. Bomba attırıyorsun, yakalanıyor. Sakar tetikçi, sen de!
Asıl merak ettiğim, Allah korusun Ersöz Paşa'nın "başına bir iş gelirse", Aydın Doğan'ın bazı adamlarının neler yazacaklarıdır.
Bunlar öyle utanmaz herifler ki, "meczup" derler tetikçiye. Belki de "milli hisleri galeyana gelmiş" derler. "Bülent Arınç yaptırdı" bile yazabilirler. Hiç şaşmam. Çapları budur.
Büyük bir ihtimalle "münferit" diyeceklerdir. Fakat içlerinde "kedidir kedi" yazan bile çıkacaktır.