Bazı arkadaşlar, işler sarpa sarınca patır patır intihar etmeye koyuldular...
Kendi canlarına mı kıyıyorlar, yoksa birileri mi onları bu zahmetten kurtarıyor, o da belli değil ya... Susuyorlar ya da susturuluyorlar.
Ben, "günün birinde çenesini açmak isteyecek olanlar" varsa, onlara sormak isterim, varsa eğer böyle kaka çocuklar...
Dünkü yazısından Murat Belge'nin bir cümlesi aklıma takıldı... Belge, "darbe yapılacak olursa bizim gibiler öyle bir olaydan sağ çıkmaz" diyordu... Ardından da, geldiği yaşta (altmış yedi) artık ölümden korkmadığını, tarihe kimin nasıl geçeceğini de herkesin çok iyi bildiğini söylüyordu.
Murat Belge gibiler... Yani yazarlar, düşünürler, aydınlar... Liboşlar!
Eskiden "şiddet olaylarına karışmış olanlar" temizlenirdi darbelerde, geriye kalanlar "azıcık okşanır" yani kendilerine işkence edilir, "makul bir süre yatırılıp" bırakılırlardı.
Temizlenecek olanların poposuna "prostat muayenesi yapıyoruz" gerekçesiyle parmak atmak da vardı ama, nasıl olsa ölecekti herif, mahkemeden sağ çıkacağını mı sanıyordu? Kelle gitmiş sayılırdı, popo mu kalacaktı?
Ya da göstermelik olarak üç kişi seçilir, onlar asılır, geri kalanlar gene bir süre sonra salıverilirdi.
Yani "sivriler" yokedilir, ılımlılar, kendilerine yeterli ve gerekli eziyet çektirildikten sonra kurtulurlardı.
Şimdi intihar etmeyenlere ya da temizlenmeyenlere sormak isterim: Asacak mısınız vuracak mısınız? Bu sefer kaç kişi? Ölçünüz ne olacak?
Vallahi samimi olarak soruyorum yahu, yok edilecekler arasında ben de var mıyım? Benim yaşım henüz elli yedi, gençliğimin hayrını görmeyecek miyim?
"Babıali'den ve üniversiteden silindir gibi geçmekle" mi yetineceksiniz, asfalta yapışanları tek tek kazıyacak mısınız?
Fuhuş dünyasıyla ilgili olanlar bilirler, bir "Karaköy işi" vardır o çevrelerde, bir de "Beyoğlu işi"...
Babacığım söyle şunu yahu, seninki "Ankara işi" mi olacak, "Santiago işi" ya da "Buenos Aires işi" mi?
Bir "adada toplama" usulü vardır, bir de "stadyum" yaklaşımı. Ada işini Türk ve Yunan cuntacıları severler, stadyum daha çok Şili ve Arjantin'de tercih edilir. (Darbeyi de "sezon dışı" yapacaksın ki futbol fikstürü olumsuz yönde etkilenmesin, lumpenler kıllanmasınlar, huzursuzluk çıkmasın.)
Birincisinde kulak çekilip bırakılır, ikincisinde takır takır götürülür tutuklular, cesetler üst üste yığılır.
Bizde örneğin yüce Atatürk'ün büyük Nutuk'u ezberletilir hapishanede, yani tutuklulara "hatim indirtilir"... Böylece kültürleri de artmış olur.
Bu arada Amerika'nın ve Avrupa'nın seni orada oturtacağını, "otuzlu yıllara" yani "otarşi" politikasına geri dönmene izin vereceğini, kendini dünyaya kapamanın mümkün olabileceğini de varsayıyorsun tabii... Aman, yığınakta yanlış yapma da...
Evet arkadaş, nasıl bir iyilik düşünüyorsun, kime nasıl bir "güzellik" yapacaksın?
Bülent Arınç'ı öldüreceksin, onu anladık da, başka kimleri?
Elbette altına "ıslak ya da kuru imza" atacak değilsin de, bir şekilde bildir. Örneğin, cep telefonumu dinlerken araya dıt dıt dıt bir saplama yap, ben mesajı çözerim.
İstersen bir kâğıda yaz, polis memurlarına söylerim, ağzından alırlar. Ama fazla tükürükleme.