Köşe yazarının köşesine bir "konuk" alması (hay Allah, "fıkra yazarının sütununa" diyecektim ama gençler anlamayacaklar), genellikle o gün "sıkışmış" olduğunu gösterir. Topu başkasına atıp günü kurtaracaktır...
Haa, bir de durup durup "okuyucu mektupları" yayınlayanlar vardır ki, bu çift taraflı, pardon, üç taraflı bir bıçaktır.
Köşeyi şişirip günü kurtarırsınız, bir...
"Benim mektubumu da yayınlar" diye okurları gıdıklar, ilgi toplarsınız, sizi düzenli izlemelerini sağlarsınız, iki...
"Bak benim ne kadar çok arayanım soranım var" diye gücünüzü patronun gözüne sokarsınız, üç...
Tabii bir de "pazar günleri fıkra yayınlayanlar" vardır ama onların bir de Yıldırım Tuna'sı vardır! Velinimetleri olan bu Yıldırım Tuna kimdir, neyin nesidir, ne iş yapar kimse bilmez ama şu anda Türkiye'nin en çok okunan köşe yazarlarından biri olduğu kesindir! (Bir de Los Angeles'ten Kâzım Baba vardı ama o rahmetli oldu.)
Bendeniz de bugün bir konuk ağırlayacağım ama bu nedenlerden ötürü değil.
Adamın görüşleri benimkilerle uyum içinde olduğu için.
Konuğum, Yıldırım falan değil, SHP genel başkanı ve kendisini bu koltuktan devirmek için her türlü dümen çevirilen Hüseyin Ergün.
Bakınız neler demiş:
***
CHP sol bir parti değildir ve hiç olmamıştır. Hep devletçi ve milliyetçi bir parti olmuştur. Bir yandan devleti siyasal bakımdan kutsallaştırmış, öte yandan ekonomide devlete ağırlıklı roller biçmiştir. Milliyetçidir, çünkü kısa bir dönem hariç, ülkemizde yalnız Türk milliyetini tanımıştır. Sol olmak için, sivil, demokrat, özgürlükçü, eşitlikçi ve barışçı olmak ön koşuldur. CHP bu niteliklere sahip değildir.
CHP, merkez ve merkez sağa konumlanmış olan AKP'nin sağında, MHP'nin solunda, yani bu iki partinin ortasındadır. Ve bu bir sıkışmışlık değildir. Bir tercihtir. CHP, kuruluş sürecine de uygun olarak devletin resmi partisi kimliğine sahiptir. Toplumun geniş kesimlerini ve onların taleplerini temsil etmekten çok, bürokrasiyi temsil etmektedir. Dolayısıyla CHP'nin sol parti olması için bir sebep yoktur.
(...) Bizim için sivil ve demokrat olmak, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecini desteklemek (diğer sol hareketler, demokrat Kürt aydınları, özgürlükçü Aleviler vb. ile) aynı potada buluşmak için yeterlidir. (...) İnsanlar inançları ya da estetik beğenileri gereği istedikleri gibi giyinebilirler, giyinmelidirler.
Başörtüsü meselesinden dolayı toplumun bölünmesini tuhaf ve yapay olarak görüyorum.
Üniversitede başörtüsü yasağına kesinlikle karşıyım.
***
Ne dersiniz, SHP içindeki
"gizli CHP'liler"?
Devirecek misiniz bu adamı? Sonra da CHP'ye katılmak için gidip Deniz Baykal'a ağlayacak mısınız? Size yakışır.