Bir Amerikalı'yla evlenen bir Türk, genellikle çocuğuna "iki tarafta da geçerli olacak" bir isim koyar... Pratik bir çakallıktır bu.
O isim de, genellikle, kız çocuğunda Suzan, erkek çocuğunda Can olur!
Ki, Amerikalı eşi çocuğunu "Susan" ya da
"John" olarak bağrına bassın.
Haaa, bir de Coşkun koyarlardı ki Josh olarak geçsin oralarda...
Eğilim genelde buydu, artık "küreselleşme çocukları" kafadan Paris, Melissa, Roxanne gibi isimler taşıyorlar.
İki kültürden de taviz vermeden şavullanmış bir tür "koalisyon" isimleri de yok değil: Defne Joy (aslında Daphne tabii), Leyla Margaret, Okan Matthew falan gibi.
Burada tuhaf olan, çocuğun "dini kimliğinin" havada kalmasıdır. Lütfullah diye Hıristiyan, Simpson diye Müslüman olmaz.
Ama Nasreddin Hoca'nın abdestsiz namaz kılması gibi, kafaları "kültür çorbasına" dönmüş Türkler yapıyorlar, oluyor.
Gene de, eskiden bu açmaza hiç olmazsa yabancıyla "evlenen" Türk düşerdi, elbette çocuk da yapmak şartıyla.
Şimdi artık, yabancıyla evlenme mevlenme sözkonusu değil, bazı kişiler, çocuklarına, ana da baba da Türk ve Müslüman da olsa, "ileride Amerika'ya yerleşirse sıkıntı çekmesin" diye birtakım alengirli isimler koymaya başlamışlar!
Bacaksız henüz kundakta, ileride Amerika'ya gitmesi planlanıyor...
Çünkü burası cehennem, biz de enayi olduğumuz için oturuyoruz, Amerika'ya göçedecek, hayatı kurtulacak!
Dün okudum, bir adam oğlunun adını "Cansın" koymuş.
Ki, Amerika'da Johnson'a dönüşsün!
Peki soyadı ne olacak? "Uzunkavakaltındayataruyuroğlu" gibi bir soyadını İngilizce'ye uygularsan ortaya bir Kızılderili ismi çıkar, gene ayırımcılığa uğrarsın... Oturan Boğa'ya dönersin...
Şu isimleri teşhis edin bakalım: Abraham Sweetvoice... Salomon Ironhand... Sad Redrose... Glad Indomitable... I ıh, olmuyor. (Sonuncusu zor geldiyse söyleyeyim: Mesut Yılmaz.)
Tabii bir de Fix Ottoman Hunter vardı gençliğimizde... Merhum Sabit Osman Avcı!...
Şaka bir yana, Türk kaşığıyla Amerikan maması yiyen sosyete züppelerinin işleri bir ölçüde kolay diyelim, ya çocuğunu eski kıtaya, Avrupa'ya apartmak isteyen ne yapacak?
"Almancılara" tüyoyu ben vereyim: Ferdi koysunlar.
Ama Fransa'da ne halt edecekler?
Rahmetli peder bizim ismimizi koyarken hiç düşünmemiş ki... Bu oğlan büyüyecek, Galatasaray'ı malatasarayı bitirecek, Fransa'ya gidince ismi orada "anjen" diye okunacak... Fransızca'da bu kelime "alet" anlamına geliyor! Her anlamda... Ben Fransa'da adımı okuyunca kıkırdayan kızlar da gördüm.
Hadi onu "Eugene" yaptık diyelim. Amerika'ya da uyar. Peki soyadımız?
"Arditz" yapsan Yahudi kokar, "Arditch" yapsan Sırp ya da Hırvat...
En iyisi namusumuzla Türkiye'de yaşayalım ve çalışalım, vatanımızda ölelim.
İsim tasası da, kültür emperyalizmine domalanlara düşsün.