Attığımız mesajlarda, gönderdiğimiz maillerde veya sosyal medyada yaptığımız yorumların sonuna muhakkak bir emoji / emoticon koyuyoruz artık. "Duyguları anlatan simgeler" diyebiliriz emoticon'lar için. En popüler olanı gülmeyi simgeleyen J işareti. Hakim olan görüşe göre ilk olarak 19 Eylül 1982'de kullanıldı bu basit ama anlamlı simge. İki nokta üst üste, bir tire ve parantez işaretinden oluşan gülen yüz ifadesinin, ABD'li bilgisayar uzmanı Scott Fahlman tarafından keşfedildiği kabul ediliyor. Ama ABD'nin eski başkanlarından Abraham Lincoln'ün 7 Ağustos 1862'de New York Times gazetesinde yayımlanan bir konuşma metninde gülen yüz ifadesinin yer aldığı ortaya çıktı. Dolayısıyla bir grup, gülen yüz emoticon'unu ilk bulanın Lincoln olduğunu savunuyor. Günümüzde emoticon'lar, akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla çok daha farklı boyutlara ulaştı. Neşeli, öfkeli, utangaç veya heyecanlı simgeleri, akıllı telefon uygulaması haline dönüştüren kişi yine bir ABD'li. Chad Mutera isimli girişimcinin şirketi şimdilerde üç ile beş milyon dolarlık ciro yapıyor.
SIRA MİLLİ EMOTİCON'LARDA
Ancak emoticon'lar artık mesajları sadece daha neşeli hale dönüştürmekten çok daha önemli bir boyuta ulaştı. Finlandiya bu anlamda önemli bir adım attı. Emoticon'ları millileştirmeye başladılar. Üstelik projenin arkasında Finlandiya Dışişleri Bakanlığı var. Amaçlarının Finlandiya'yı daha iyi tanıtmak olduğunu söylüyorlar. 1 Eylül'den bu yana geliştirdikleri emoticon'lardan bazıları yayımlandı. Mesela bir dönemin efsanesi ve Finlandiya'nın ürettiği cep telefonu markası Nokia'nın emoticon'unu yaptılar. Veya ülkeleriyle özdeşleşen saunalar ile metalcileri simgelediler. Finlandiya'ya has simgelerin tamamı 1 Aralık'ta yeni yıl takvimi olarak basılacak. Üstelik Türkçe de dâhil 13 dilde olacak.
TÜRKİYE'DE YOK YOK
Finlandiya'daki çalışmanın ardından aklıma hemen "Türkiye'nin ve diğer ülkelerin milli emoticon'ları nasıl olurdu?" sorusu geldi. İtalyanların gondolları, mini arabaları, pizzaları... Güney Kore'den Gangham Style dansı. İngilizlerin yağmurları, Kraliyet ailesi ile David Beckham'ı. İspanya'dan Real Madrid-Barcelona takımları, boğa güreşi. Tayland'dan tuk tuk taksiler veya Yeni Zelanda haka dansı... Ülkelerin kendilerine özel emoticon'larını yazmakla bitiremeyiz. O yüzden hemen Türkiye'ye dönelim. SABAH Pazar ekibi ve SABAH Grafik Servisi yönetmeni karikatürist İbrahim Sarı ile birlikte hızlıca düşünmeye başladık. Saniyeler içerisinde aklımıza onlarca milli simge geldi. Çok klasik olacak ama gerçekten malzemesi bol topraklar burası. Mevlana, çay-simit, Boğaz Köprüsü, yağlı güreşler, döner-kebap, hamam, Nasrettin Hoca, Hababam Sınıfı, dansöz, Sivas Kangalı, vapurlar, Kız Kulesi, camiler, halk oyunları, gelenekler, pazarlarımız, seyyar satıcılar, kumsallar, futbol aşkı, dizilerimiz... Veya metrobüslerdeki kargaşa, babalarımızın atletleri, annelerimizin çay günleri... Börekler, çörekler vs. Olayı daha sokağa indirmek istersek; özel günlerde telefonlarımıza gelen klasik kutlama mesajlarına yönelik emoticon'lar üretebiliriz. Kamyon arkası yazılar ile bize özel işaret dilini atlamamalıyız. Borç para isteyenlere parmaklarını boğazına vurarak veya ceplerini dışarıya çıkararak cevap veren bir milletiz neticede. Veya karşımızdakine öfkemizi şakayla karışık belirtirken yaptığımız el hareketi... Gençlere yönelik emoticon'lar da yapılabilir. Aklıma ilk önce kafasını telefona gömmüş bir simge geliyor. Özel dans figürleri veya hipster sakalları gibi tarz figürleri de olabilir. Diğer taraftan olaya daha asi bakmak isteyenleri unutmamak gerek. Yaşananlara basit bir simge ile tepkisini göstermek isteyenler için kadına şiddet, çıldırmış gibi kornaya basan biri, öğrencilerin yoğun sınav stresi gibi daha birçok milli simge geliştirilebilir.