Cumhuriyetçi ve Demokrat partinin başkan aday adaylarının seçim kampanyalarının hemen öncesinde bu köşede, önseçimler ile seçim kampanyalarının ABD'nin dünyadaki imajı üzerindeki olası etkileri hakkında bir yazı yazmıştım. Bu yazıda, başkan adaylarının söylem ve taktiklerinin dünyadaki ABD algısı ve bu ülkenin küresel itibarı üzerinde olumsuz bir etki yaratabileceğini savundum. Son birkaç seçim dönemindeki başkan adaylarının tartışma ve söylemlerinin dünya genelinde milyonlarca kişi tarafından TV ve sosyal medya üzerinden takip edilmesiyle birlikte, bu iyice belli olmuştu. Bazı aday adaylarının yaptığı sorumsuz açıklamalar, ABD'nin imajını çok olumsuz etkilemişti. Bu aday adayları önseçimleri kazanamasa da, ABD genelinde milyonlarca oy alan söz konusu kişilerin siyasi söylemleri ve duruşları ABD'li karar alıcıların imajına zarar verdi. Dünya halkları, başkanlık yarışına giren tecrübeli siyasetçilerin Müslümanlar ve göçmenler aleyhindeki açıklamalarını şaşkınlıkla izledi.
Son başkanlık seçimindeki bazı adaylar, ABD güvenlik güçlerinin sorgulama yöntemi olarak su işkencesini kullanabileceğini söylemişti. Başka bazı adaylar ise, ABD'deki Müslümanlar hakkında daha ayrımcı ifadeler kullandı. Kimi adaylar, federal hükümet için çalışacak Müslümanlara ilave bir sadakat yemini etme şartı getirilmesini önerdi. Terörizmle mücadele için ABD'deki genç Müslümanların fişlenmesi gerektiğini söyleyen adaylar da vardı. Bu önerilerden daha rahatsız edici olan şey ise, bunların başkan adaylarınca açıkça dile getirilmesiydi.
ABD başkanlık seçimlerine daha bir yıldan uzun bir süre olmasına rağmen, başkan aday adaylarının yaptığı göçmen ve Müslüman karşıtı açıklamalar şimdiden bir dejavu hissi yaratmaya başladı. Cumhuriyetçi Parti'deki aday yoklamalarında ön sırada bulunan Donald Trump, ABD'deki Meksikalılarla ilgili birçok aşağılayıcı ifade kullandı. Trump kampanya konuşmalarından birinde, "[Meksikalılar] Ülkeye uyuşturucu ve suç getiriyorlar. Bunlar tecavüzcü. Aralarında iyi insanlar da vardır sanıyorum" dedi. Bu sorunlu ifadeler kamuoyunda tartışmalara sebep olurken, diğer başkan adayları da göçmen karşıtı ifadelerin dozajını iyice artırmaya çalıştı. Örneğin [Cumhuriyetçi aday adayı] Vali Chris Christie, vize süresi dolan göçmenleri FedEx'in kargo takip sistemiyle izlemeyi önerdi. Christie bir mitinginde şöyle dedi: "FedEx'in kurucusu Fred Smith ile federal hükümetin üç aylığına işbirliği yapmasını sağlayacağım. Smith Göçmenlik ve Gümrük İdaresi'ne gelip oradaki insanlara bu işin nasıl yapılacağını iç ayda gösterecek." Asıl öneme sahip parti kongreleri ile önseçimlerin yaklaşmasıyla beraber yarış iyice kızışmaya başlarken, adayların bu konulardaki üslubu giderek sertleşiyor. Adaylar en saldırgan ifadeleri kullanmak için adeta birbirleriyle yarış içinde.
Tabi daha önceki seçim dönemlerinde olduğu gibi bu seçim döneminde de, bazı adaylar Müslüman karşıtı söylemler kullanıyor. Bu kampanya döneminde perdeyi açan bir aday, Avrupa'daki Müslümanların başka dinlere mensup kişilerin giremediği "yasak bölgeler" oluşturduğunu iddia etti. Suriyeli mültecilerin durumunu "İslam'ın yayılması" ile ilişkilendiren bir diğer aday ise, "Ortada İslam'la ve İslam'ın yayılmasıyla ilgili ciddi sorular var. Yönetim İslam'ın bizimle hiçbir ilgisi olmadığını kabule yanaşmadığı için, Müslümanları neden ülkemize kabul ettiğimizi tartışamıyoruz bile."
Tüm bu söylemlerin, seçilecek başkanın izleyeceği politikalar üzerinde fazla etkisi olmayacak bir seçim kampanyasına özgü olduğu söylenebilir. Ancak kullanılan ifadeler ve üslup tüm dünyada yankı uyandırıyor ve farklı devletler ve halklarla bağ kurmaya çalışacak yeni başkanın işini iyice zorlaştırıyor. Ayrıca bu söylemler ABD'nin dünyadaki konumunu ve uluslararası toplumdaki imajını ciddi biçimde etkiliyor. Son olarak, bu tür görüşleri her seçimde dile getirerek normalleştiren başkan adayları, Amerikan toplumunda yaşanacak ciddi sorunların da tohumunu ekiyor. Başkan adayları çok geç olmadan, söylemlerinin ABD'li seçmenler arasındaki dar tabanları dışında çok daha geniş kitlelerce de izlendiğini anlamalı. Adaylar artık sorumluluk içinde hareket etmeye başlamalı.