Türk siyaseti uzun zamandır tecrübe noktasında bu kadar bereketli bir dönem geçirmedi. Nitekim özellikle son bir yıl içinde yaşananlar çok büyük önem taşımaktadır. Türk siyaseti, gerek siyasi kurumlar gerekse siyasi ve bürokratik figürler açısından çok fazla resim çekme şansı yakaladı.
7 Haziran ile birlikte ortaya çıkan tablo, sokaktaki vatandaştan siyasi partilerin en alt düzey teşkilat mensuplarından en üst kademesine ve bürokrasideki herkese birçok mesaj vermiştir. Önemli olan bu tablodan kimin nasıl dersler çıkaracağıdır. Bu noktada doğru dersleri çıkaranlar önümüzdeki siyasi dönemde çok daha başarılı olurken, çıkaramayanlar belki de tasfiye olacaktır.
Bugün itibariyle eski Türkiye'nin gerek koalisyon müzakerelerinde aldığı pozisyon ve takındığı tavır, gerekse terörle mücadele konusunda Türkiye'nin kararlı duruşuna karşı sergilediği tutum aslında toplumsal farkındalığa paha biçilemez yeni tecrübeler kazandırmaktadır. Dolayısıyla teşkilatının her kademesindeki mensuplarının çok iyi bildiği gibi iktidar olmak için değil Türkiye'yi dönüştürme, geliştirme ve yeni bir Türkiye'yi inşa etme idealiyle kurulan AK Parti dün olduğu gibi bugün de ülkenin menfaatini her şeyin üstünde tutmaya devam ederken bunun için gereken her mücadeleyi vermekten çekinmeyecektir.
Tarihi ve kritik bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde, önümüzdeki birkaç ay içinde yeni bir dönemin başlayacağını öngörebiliriz. Geçtiğimiz yakın dönemin tecrübeleri bize çok zor ama her koşulda neticeleri çok hayırlı ve iyi bir dönemin yaklaştığını gösteriyor. Bu minvalde Yeni Türkiye söyleminden rahatsız olanları ufukta çok da güzel günlerin beklediğini söyleyemeyiz.
Not: Bankacılık sektöründe gene enteresan bir hareketlilik başladı. Kimi seçim arifesinde gizlice bazı şubelerini kapatma kararı alırken, kimi de hiçbir başka alıcıya haber vermeden adrese teslim satış işlemleri gerçekleştiriyor. Tabii ki her ikisi de serbest piyasa ekonomisi içinde gayet doğal işlemler. Kimsenin buna bir şey söylemesi beklenemez. Burada anlamlı olan zamanlama ve şekil noktasındaki enteresanlıklar. Tıpkı seçim öncesi yükselen dolar kurunun seçim sonrası ortaya çıkan siyasi belirsizlik ve koalisyon tablosuna rağmen düşmeye başlaması gibi... Yaz aylarındaki hacimsiz ve sığ piyasalardaki bu tip işlemlerle kimin ne amacı güttüğü ve sonbahara ne tür hazırlıklar yaptığı konusu önem arz etmektedir. Bu konuda devlet aklı umarız ki gerekli çalışmaları ve hazırlıkları yapmaktadır.
Not: Son dönemdeki, cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açma noktasındaki girişimleri gülerek takip ediyoruz. Bu girişimlerin siyasi akılla ve mantıkla ilişkisinin uzak olması yanında kendi içinde birçok tutarsızlıkları barındırması da gülünç sahiden. Arkasındaki %52 (21 milyondan fazla oy) halk desteğiyle Türkiye tarihinin en meşru Cumhurbaşkanı'ndan bahsedilirken insan biraz daha oturaklı yorumlar yapılmasını bekliyor. Dolayısıyla bu makamı milletten başka hiçbir odağın -siyasi partiler de dahil- tartışmaya açamayacağını bilmesinde fayda var.
Not: Bu ülkede çözüm sürecini bütün siyasi riskleri alarak başlatan iradeyi ve bu süreçte oluşan toplumsal mutabakatı hedef alan terör eylemlerine karşı devletimizin kararlı mücadelesi yalnız ve sadece milletin menfaatlerini gözeterek bundan sonra da sürmeye devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle son günlerde verdiğimiz tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, aile ve yakınlarına da başsağlığı dileriz.