Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEKTEBİN ALAYLISI BERAT ALBAYRAK

Büyümenin Şifreleri

Meğer büyümenin ne kadar meraklısı ve dertlisi varmış. 2. çeyrek büyüme rakamları açıklanır açıklanmaz herkes konuşmaya başladı. Büyüme rakamının yeteri kadar yüksek olmadığı noktasında akıl verenden, tavsiyelerde bulunana kadar bir sürü kişi yorum yaptı.
Ama bunların arasında sorumluluk tarafında duran kişi ve kurumlar olunca insan tabii hayret ediyor. Ayrıca daha geçtiğimiz yıl büyüme tartışmalarına "kaliteli büyüme" söylemleriyle katılıp bir nevi ahkam kesenleri de unutmadık.
Bunun yanında büyümenin kalitesi tartışmalarına bağlı inşaat sektörüne son dönemde sanki bilinçli bir vurun abalıya tarzı eleştiriler yapılıyor. Bunlar çok insafsız ve bir o kadar da acımasız eleştiriler... Meseleyi doğru zeminde ele almak gerektiğini düşünüyoruz. Zira 2008 sonrası patinaj yapan ekonomi bir nebze olsun yol alabildiyse bunun ana dinamiklerinden birinin de yurtiçi ve yurtdışı inşaat sektörü olduğu unutulmamalıdır. Eğer estetikten ve kültürden yoksun betonlaşma ve imar sorunlarından bahsediyorsak, burada yalnız sektördeki birkaç yanlış oyuncu değil sistemin tümü içinde yer alan tepeden tırnağa bütün paydaşları sorumludur. Aslında ülke çapındaki birçok belediyenin bu konularda meclislerinde-üstelik tüm siyasi partilerin mutabakatıyla- attığı adımlar bunun vahim örneklerinden biridir.
Kaliteli ve nitelikli büyüme konusunda ise yapılması gerekenler bellidir. Yatırım ve üretimin ortamını iyileştirmelisiniz, bunun için de önce sermayeye erişimi kolaylaştırmalı ve kullanımını ucuzlaştırmalısınız (Bu konuda Türkiye son yıllarda güçlü adımlar atmış ve her geçen gün ortamını geliştirmeye devam etmektedir). Bunu da doğru bir para, kur ve faiz politikası ile desteklemelisiniz. Sineklerle savaşmaktan daha önemli olan bataklığı kurutma sürecinin en kritik noktası da burası aslında ve maalesef istenilen düzeye hala gelinememiştir.
Bunlar sağlandıktan sonra ise belirlediğiniz stratejik sektörlerde, orta teknolojili bir sanayi ülkesinden ileri teknolojili bir sanayi ülkesine dönüşebilmek için önemli yasal düzenlemeler yaparsınız. Daha da ötesi, sadece yapmakla kalmaz somut bir şekilde sonuçlarını takip edersiniz. Yoksa her yıl Ar-Ge yatırımlarına yüksek teşvik verilen firmaların çoğunda görüldüğü gibi hiçbir netice alamazsınız. (Burada G.Kore örneğini dikkatle incelemek gerekir.)
Buna ek olarak ülkenin bölgemizdeki politikalarıyla uyumlu bir ekonomi stratejisi geliştirerek buradaki ekonomik etkinliğinizi arttırırsınız. Böylece büyüyen bölge ekonomilerinin dinamosu olma pozisyonunuzu her geçen gün güçlendirirsiniz. Artan işgücü potansiyelinizi de buna bağlı olarak karşılayabilirsiniz.
Bir kez daha söylemekte yarar var: Türkiye'nin orta gelirli bir ülkeden yüksek gelirli bir ülkeye doğru tırmanabilmesi, 10 bin dolar kişi başı milli gelirden 20-30 bin dolar kişi başı milli gelire yükselebilmesi için yapılması gerekenler, son 12 yılda yapılmış olanlarla aynı olmayacaktır. Onun için bu bahsettiklerimiz hayati önem taşımaktadır.
Not: Son günlerde olağan şüpheli bazı yerli ve yabancı bankaların piyasalarda ve bir kısım müşterileri özelinde dolara bağlı spekülasyon hazırlığı içinde oldukları yönünde duyumlar var. Bizim kulağımıza da geldi, umulur ki doğru değildir. Ama yine de, başta BDDK olmak üzere tüm ilgili kurumları şimdiden uyarıyoruz. 2015 seçimlerine kadar piyasalarda hava sıcak olacak, dikkatli olmakta fayda olduğunu düşünüyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA