Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

09 Temmuz 2018, Pazartesi

Yeni Türkiye

Avrupa 24 Haziran sonrası yeni Türkiye'ye odaklandı. Eski Türkiye'nin artık tarihin derinliklerine gömüldüğünden onlar da eminler. Eski Türkiye'yi getirmek için uzun uğraşlar verseler de başarılı olamadılar ve sonunda kabul etmekten başka seçenekleri kalmadı.

Avrupa Birliği özellikle de Almanya'da gündem yeni Türkiye'ye uyum sağlama süreci.
Aslında 2013'ten bu yana bu duruma alışıklar.
Her denilene "evet" demeyen bir Türkiye, 4-5 yıldır karşılarındaydı.
Bu durumu reddetmek adına saldırdılar ama şimdi kabullenme zamanı.

Almanya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretini bekliyor.
Almanya Başbakanı Merkel yeni Türkiye ile kesinlikle kriz yaşamak istemiyor.
Merkel bunu açıkça ifade ediyor.

Merkel için Türkiye ile sorunların asgariye indiği bir ilişki, kırmızı çizgi niteliğinde.
Bu nedenle Alman uzmanlar şunu açıkça belirtiyorlar, "Almanya'nın Türkiye'ye yönelik pozisyonunu sertleştirmesi muhtemel görünmüyor".

Çünkü Türkiye'ye muhtaçlar.
Ne olursa olsun, en azından mülteci akını konusunda Türkiye'ye ihtiyaçları var.
Bu mesele onlar için hayati.
Yani sınırlar zorlanıp, Suriyelilerin akın etmesi halinde, elleri ayakları birbirine dolanıyor, bu konuda yardım alacakları tek güç var o da Türkiye.

Sırf bu yüzden bile Türkiye'den vazgeçemiyorlar.
Merkel bunu açıkça söylerken diğerleri de gizlemiyor.
Fransa da, Hollanda da, aynı şeyi söylüyor.
Hatta ara sıra çatlak ses çıkaran Avusturya'yı azarlamaktan da geri kalmıyorlar.

Yeni Türkiye konusunda endişeleri var.
Onlara sorulduğunda "Erdoğan yeni Türkiye'yi nasıl inşa edecek acaba" diyorlar.
Biraz içeriğe girince de bağımsız yargıdan bahsediyorlar.

"Mülteci anlaşması konusunda Türkiye'yi ihtiyacımız var" diyen Almanya ya da genel olarak AB, yeni Türkiye konusunda da dürüst olmalı.
Dertleri inşa süreci ya da içerik olarak yargı falan değil.
Dertleri yeni Türkiye'ye nasıl söz geçiririz derdi.

Bunu da çok merak etmelerine gerek yok.
Son birkaç yılda yaşananlara baksınlar.
Hollanda bizim bakanımızı sınır dışı mı etti, biz de onların büyükelçilerine "bir daha gelme" dedik.
Almanya, PKK'ya destekten geri adım atmadı mı, biz de onların Türkiye'de PKK için çalışan ajanlarını enseledik.
FETÖ'cülere sahip çıkmaya devam mı ettiler, biz de onların terör örgütü destekçisi sözde milletvekillerine sınırımızı kapattık.

Yeni Türkiye ile olacaklar bunlar.
Ne ekerlerse onu biçecekler.
Geri adım attıramayacaklar.
Yaptıkları her saldırı politikasının bir karşılığı mutlaka olacak.

Mesela şimdi Avrupa Parlamentosunda geçen yıl aldıkları bir tavsiye kararı vardı, 16 Nisan anayasa değişikliği sonrası Türkiye ile üyeliği askıya almak gibi bir konu gündeme gelmişti.
Yeni sisteme geçtikten sonra Ekim-Kasım ayı gibi bunu oylayacaklar.
Eğer güçleri yetiyorsa, kabul ederler ve üyelik sürecini durdururlar.
Ama böyle bir hamlenin karşılığını da hesap etmek zorundalar.

SON DAKİKA