50 gün boyunca Cumhurbaşkancılığı oynadı.
Yıktı, astı, kesti, küfretti bayağı bir kendini kaptırdı.
Ama neticede sadece bir oyun.
Ve sadece 50 gün sürdü.
Gerçek başka oyun başka.
Oyundan, oyuncaktan bile alınacak dersler vardır.
Bu ülkenin bir Cumhurbaşkanı var.
Hem de gerçek bir Cumhurbaşkanı.
Oyunla oyuncakla değil milli iradenin oyuyla seçilen bir Cumhurbaşkanı.
Filistin'den, Suriye'den, Arakan'dan, Mısır'dan, Sudan'dan, Bosna'dan dua alan bir Cumhurbaşkanı.
Bu ülkelerin hepsiyle, bu ülkelerdeki ve daha fazlasındaki tüm mazlumlarla tek tek ilgilenen bir Cumhurbaşkanı.
İnce 50 gün boyunca her gün Cuma namazı kılarken, Cumhurbaşkancılığı oynarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan hem meydan meydan dolaşıp, miting yaptı hem de Kandil'de PKK terör örgütüne ağır darbe vurdu, Washington'daki FETÖ'cülere rağmen "asla vermeyiz" dedikleri F-35 savaş uçaklarını Pentagon'dan aldı.
İnce "Suriyelileri göndereceğim, Esed'e vereceğim" derken Cumhurbaşkanı Erdoğan , ABD'ye geri adım attırıp Münbiç'teki PKK teröristlerini çıkarttı, Suriyelileri "mülteci" sıfatlarını Türkiye'de bırakmak suretiyle güvenli bir şekilde yaşayabilecekleri kendi topraklarına yolcu etti.
İnce CHP standında bisikletle gezerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya'ya inat üçüncü havalimanına uçak indirdi.
İnce "Gazze'ye gideceğim" diye sallarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin için BM'yi harekete geçirdi, "uluslararası askeri güç" diye daha evvel İsrail korkusundan kimselerin söylemeye cesaret edemediği hamleleri yaptı.
İnce'nin oyun süresi 50 gündü, jeton bitti, "game over" yazdı, joystick'i bırakmak zorunda kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan için ise 16 yıllık memleket sevdası, ümmete hizmet aşkı, büyük coşkuyla devam edecek hem de hiç ara vermeden.
İnce artık kaybedenler kulübünün resmi üyesi oldu.
Önünde iki seçenek var.
CHP'nin meclis oyunu geçtiğine göre "kaybedenlerin kazananı" olarak kendi partisinde kavgasına devam edebilir.
Ya da Mart 2019'a kadar belediye başkancılığı oynama hakkını kazanabilir.
O da olmazsa maalesef Yalova kaymakamlığına devam!