2015 Fransa'yı sarsan kanlı eylemlerle başladı. Şiddetin adresi Fransa'ydı ancak etkisi tüm dünyayı sarabilecek kuvvette.
IŞİD'dan başlayalım. 2014'ün ikinci yarısından itibaren 11 Eylül benzeri bir sürecin tekrarı patlak verdi. Bu kez Batı'ya yayılan mesaj daha vurgulu ve daha etkindi.
Yılın son dönemecine girildiğinde IŞİD etkisi Avrupa'da hissedilmeye başlandı. İslam ve terör kelimelerini yan yana getiren Batı medyasının kışkırtmasıyla camiler ateşe verildi, Almanya merkezli ırkçı PEGİDA'nın islam karşıtı eylemleri baş gösterdi.
İşte Paris'te Hazreti Peygambere hakaret karikatürleri yayınlayan dergiye yönelik baskın tam bu süreçte meydana geldi.
Peki Fransa'daki kanlı eylem ne gibi sonuçlar doğurabilir.
-En büyük beklenti Fransız dış politikasıyla alakalı. Bu durumu False Flag operasyonu olarak değerlendirenler çoğunlukta. Saldırının bir gerekçe olarak kabullenilmesi halinde bu durum Fransa'nın Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya müdahalesini beraberinde getirebilir. Libya'ya yönelik bir askeri seçenek zaten düşünülüyordu.
-Batı'da sürekli pompalanan islam karşıtlığı, bu kanlı saldırıyla meşru bir çerçeveye oturtulmaya çalışılacaktır. Bu anlamda Paris saldırısı, PEGİDA gibi neo nazi zihniyetindeki oluşumların ekmeğine yağ sürecektir.
-Cami saldırıları artabilir. Son yıllara oranla IŞİD'ın ortaya çıkmasından itibaren 2014 yılında Avrupa genelindeki cami eylemlerinde ciddi artış gözlenmişti. Paris saldırılarından hemen sonra Fransa'da 2 cami ile bir kebapçıya saldırı gerçekleştirildi. Önümüzdeki süreçte cami kundaklama ve ölümcül saldırıları daha sık görebiliriz.
-IŞİD ya da El Kaide, Avrupa'ya terör korkusunu da salmış durumda. Bu andan itibaren Fransa'da olduğu gibi Avrupa'nın diğer ülkelerinde de benzer saldırılar bekleyenler de var. Her ne kadar ırkçı tepki ve saldırıların artmasından endişe duyuluyorsa da terör cephesinden de yeni hamleler gelmesi muhtemel.
-Suriye iç savaşında El Kaide uzantılı iki örgüt olan Nusra ile IŞİD birbirinden ayrışmıştı. Süreç IŞİD'in El Kaide'den kopmasına kadar gitmişti. Paris saldırıları El Kaide ve IŞİD'in yeniden aynı çizgide olduklarını gösterdi.
-Paris saldırılarının etkisini Suriye'de de görebiliriz. Neticede Avrupa'yı sarsan eylemin merkez üssü Ortadoğu. Bundan sonraki süreçte Suriye iç savaşındaki gidişatta da bazı dengeler yeniden kurulabilir.
-Sonuçta Avrupa'da "Esat gitsin" diyen tek lider Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'dı. Bu andan itibaren Hollande'ın Suriye konusunda nasıl bir tutum takınacağı merak konusu. Ayrıca hem 2013'te son anda rafa kaldırılan Suriye müdahale planına katılan tek Avrupa ülkesi Fransa'ydı. Fransa aynı zamanda IŞİD'a yönelik koalisyonda da faal görev halindeydi. Bu bağlamda Sarkozy'nin de Paris saldırıları sonrası ortaya çıkması üzerinde durulması gereken bir konu.
-Rusya'nın tutumu önemli. Aralık ayında Batı'nın en çok konuştuğu ülke Rusya'ydı. Rusya'daki ekonomik kriz, Ukrayna meselesi, Moskova-Ankara yakınlaşması gibi gelişmeler bir anda yerini Avrupa'yı sarsan terör gündemine bıraktı. Suriye yönetimi ile İran ve Hizbullah'ın da Moskova görüşmeleri öncesi IŞİD'a karşı ses yükselttiğine tanık olduk.
-Ve İsrail. Terör saldırısı İsrail'de de geniş yankı uyandırdı. Olayın ikinci bölümünde Yahudilerin hedef alınmasıyla direk meseleye dahil olan İsrail ile Avrupa'nın arasında Filistin'i tanıma kaynaklı bir takım sorunlar vardı. İsrail Paris saldırılarıyla sesini daha gür çıkarma noktasına geldi ayrıca Filistin'i tanıma aşamasındaki Avrupa ülkelerine karşı da elini güçlendirdi. Tüm bunlara İsrail'in IŞİD ve El Kaide'nin yanına Hamas'ı da koyla çabalarını eklersek İsrail'in Batı üzerindeki siyasi manevrasının genişlediğini görürüz.