Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

23 Nisan 2018, Pazartesi

Cinsel taciz ve soykırım anıtına tekme!

Bu İsveç çağdaş uygarlık düzeyine gelmiş de geçmiş bir ülke değil mi?

Demek ki o düzeyde kadın işçiler cinsel tacize maruz kalabiliyor, hatta cinsel ilişkiye bile zorlanabiliyor...

İsveç'te yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, kadın işçilerin yüzde 13'ü cinsel tacize maruz kalıyormuş.

Evet, İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 1200 kadın işçiyi kapsayan bir araştırma yaptırmış...

Hazırlanan rapora göre, kadın işçilerin yüzde 13'ü cinsel tacize uğradığını belirtmiş...

Üstelik cinsel tacize uğrayan kadınlar bunun işyerinde ve erkek iş arkadaşları tarafından gerçekleştirildiğini söylemişler.

Ayrıca her 10 kadın işçiden biri cinsel ilişkiye girmeye zorlandığını açık etmiş...

***

Öte yandan kafamızda oluşturulan bir kavram kargaşası var: Çağdaş uygarlık düzeyi Avrupa'daymış...

Muasır medeniyet seviyesi Avrupa'nın değerleriymiş. Avrupalılar'ın düşünce ve inanç özgürlüğüymüş...

Bu noktada birkaç soru soralım.

İslam'ı yok etmek için türlü numaralar çeken bunlar değil midir?

İslam ve Müslüman düşmanlığını kimi zaman açık açık, kimi zaman da sinsice yürüten, körükleyen ve köpürten bunlar değil midir?

Eee, o zaman?

Düşünebiliyor musunuz, adamlar kadın işçilerin cinsel tacize uğramalarına göz yumuyorlar ve ses etmiyorlar...

Esrar içmeyi ve eşcinsel evliliği serbest bırakmışlar...

Yoksa çağdaş uygarlık düzeyinin göstergesi bunlar mıdır?

***

Soykırım anıtına tekme!

Almanya'da, Ren nehri kenarına piramit şeklinde, 1,5 metre uzunluğunda ve ucunda da nar bulunan bir (sözde) "Ermeni Soykırım Anıtı" dikilmiş.

Anıtın üzerinde de Ermenice, Türkçe, Almanca ve İngilizce "algıla koçum algıla" tazında bir yazı varmış...

Acaba kim, niye dikmiş, hay Allah...

İşin ilginç yanı, anıtı tasarlayan hırbolar eserlerini belediyeye hediye ettiklerini açıkladıkları halde yapıtı kurtaramamışlar...

Yazık değil mi bu çakallara?

Türkiye'nin vereceği olası tepkiden çekinen Alman hükümetinin devreye girmesiyle anıt aynı gün içinde hemen kaldırılmış...

Demek ki heriflerin yürekleri hepten Selanik olmuş...

Lafı uzatmayalım...

Anıtı dikenlerden biri anıtın kaldırmasını engellemek için dava açmış.

Köln İdare Mahkemesi söz konusu başvuruyu reddetmiş...

Mahkeme kararında, anıtın dikilmesinin anayasada teminat altına alınan "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirilemeyeceğini falan belirtmiş...

Açıkçası, Almanya'da sergilenen bu tavır çok ama çok anlamlı bir tavır olmuştur. Buna diplomasinin güzel bir cilvesi de denilebilir...

Buradan anıtı dikenlere ve davayı açanlara iki çift lafım var.

Bu tarihi bir mesele, size ne oluyor?

Kaldı ki, burada soykırım değil tehcir söz konusudur!

Lütfen, tarihi gerçekleri çarpıtıp kavram karartması ve kargaşası yapmayalım. Soydaşlar tarafından oyulmayı hak etmeyelim...

SON DAKİKA