Turkuvaz Kitap'tan yepyeni bir kitap; siyasi hayatımızı, yakın dönem siyasi tarihimizi, krizlerimizi, yaşanılan darbeleri, kumpasları, komploları, dışarıdan müdahaleleri, siyasi partilerin dizaynını nasıl gerçekleştiğini, bizlere anlatmak için yola koyuldu iki gün önce. Genç ve hem siyaset alanında hem de eğitim alanında kendini iyi yetiştirmiş Emre Cemil Ayvalı'nın bu kitabı elime geçer geçmez çok heyecanlandım. Zira hep konuştuğumuz, duyduğumuz, parçaların her biri ayrı yerde duran bir konuyu derinlemesine araştıran ve bu parçaları bütünleştiren bir çalışma, bugün Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarında dahi yaşadığımız birçok siyasi olayın ve krizin altyapısını tüm gerçekliğiyle ve çıplaklığıyla önümüze sunuyor.
CHP'nin FETÖ tarafından nasıl ele geçirildiğini, Baykal kaset kumpasıyla birlikte fiziki olarak nasıl müdahale edildiğini, Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olduktan sonra neredeyse her hayati meselede, ülkenin karşılaştığı her tehditte nasıl FETÖ ile aynı söylem ve eylem birliğinde olduğunu, FETÖ'nün CHP'yi her konuda nasıl yönlendirdiğini kitapta tüm delilleriyle görüyorsunuz.
Kitabı okumaya başladığınızda, FETÖ örgütündeki her ismin attığı twitlerden, yazdıkları yazılara, yaptıkları görüşmelere kadar her detayın tek tek olaylar bağlamında değerlendirildiğini ve CHP yönetiminin ve özellikle Kılıçdaroğlu'nun stratejilerini ve söylemlerini FETÖ ile nasıl uyumlu hale getirdiğini şaşkınlıkla izliyorsunuz.
Türkiye'nin karşılaştığı en büyük tehlikeler ve tehditler, olaylar bazında incelenmiş kitapta. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı "One minute" çıkışı ile FETÖ'nün ve CHP'li bazı isimlerin nasıl bir anda aynı cümlelerle eleştirilere başladıklarını küpürlerle görüyorsunuz. Sırayla; One minute çıkışı, Siyasi dizayn komploları ve Baykal Kaseti, 7 Şubat Mit Krizi, Dershanelerin Kapatılması Süreci, Gezi Parkı Provokasyonları, 17/25 Aralık Yargı Darbesi, Mit Tırlarının Durdurulması, 6-8 Ekim Olayları ve Hendek "Siyaseti", Savcı Selim Kiraz'ın Şehit Edilmesi, Fetö Medyasına Operasyon, 15 Temmuz Darbe Girişimi, Karlov Suikasti, Referandum Öncesinde Bakanların Avrupa'da Konuşturulmaması, Adalet Yürüyüşü, Terörle Mücadele Operasyonları gibi konularda FETÖ ile CHP'nin neredeyse aynı cümlelerle hükümete saldırdığını ve algı operasyonları yaptığını tüm delilleriyle görüyorsunuz.
Kitabın Önsöz'ünde herkes için çok anlamlı bir bölüm var. Emre Cemil Ayvalı kitap için araştırma yaparken "muhalefetin Erdoğan çok sert gidiyor" söyleminin maalesef çokça ısıtılarak, muhalefet tarafından kamuoyunun önüne sunulduğunu ama geriye dönüp bütünlüklü baktığımızda ancak anlayabildiğimiz tüm bu kumpas ve tehlikelerin yaşandığı anda Erdoğan tarafından fark edilmesinin önemini vurguluyor. Kendisinden dinleyelim.
"Bu kitabın yazılma amaçlarından biri de, muhalif unsurlar tarafından haksızca "diktatör ve fazla sert" olarak nitelendirilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sabrının ve sağduyu- sunun anlaşılmasıdır. 15 Temmuz gecesi şehitliğe çok yakın olduğu anlarda bile "Halkın üzerinde bir güç tanımadım ben bugüne kadar" diyen ve darbecilerle hukuk içerisinde hesaplaşılacağını ifade eden Erdoğan, siyasi kariyerinin hemen hemen tamamında sistematik ve organize saldırılarla karşı karşıya kalmış, en çok da sabrı ve sağduyusuyla bunların üstesinden gelmiştir. Kitabı okuyanlar, sadece 8 yıllık süre zarfında bile tahammül sınırlarını zorlayan birçok saldırıyı müşahede etme fırsatı bulacaklar. Kuşkusuz, geriye dönüp bütüncül bir bakış açısıyla ancak farkına varabildiğimiz bu sistematik saldırıları ve bunların ülkemize olan faturasını Recep Tayyip Erdoğan hadiselerin cereyan ettiği anda fark etmiştir. Tüm bu provokasyon, iç savaş çıkarma çabaları ve vesayetçi yapıların çeşitli darbe girişimlerinin bizler tarafından fark edilmesi ancak bir yakın tarih okuması ile gerçekleşebilirken Erdoğan, tarihin yazılması sırasında ortaya koyduğu duruşu ve söylemleriyle bugün olandan daha hakkaniyetli bir değerlendirmeyi hak etmektedir."
Bir kuyumcu titizliği ile hazırlanmış kitap. Hem bir arşiv, kaynak kitap hem de yakın dönem siyasi tarihimizin en detaylı okumalarından biri olmuş. Kitabın yazarının genç bir arkadaşımızın olması da ayrıca çok mutlu edici hepimiz açısından. Böyle kapsamlı ve ciddi bir araştırmayı yapmak ciddi emek ve zaman gerektirir. Emeği geçenlerin ellerine sağlık