Çözüm Süreci, Türkiye'nin son asırda gerçekleştirdiği en büyük adalet, kalkınma, siyasi ve sosyal projesidir. Süreci kazaya uğratmak için hem yurtiçinden hem de yurtdışından onlarca sabotaj girişimi yapıldı. Fakat millet sürecin arkasında durdukça plan yapanların oyunları ellerinde patladı.
Eğer Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla milletimiz süreci desteklemese bugünlere gelinemezdi. Her iki üç ayda bir süreci baltalama amaçlı oyunlar konuluyor sahneye.
Yakma, yıkma, boykot ve yol kesme eylemlerinin ardından son günlerde derin eller "Okul yakma" eylemiyle sahnede.
Fakat bunların hiç biri toplumsal karşılık bulamıyor.
***
Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hakan Yılmaz ve ekibi, Türkiye çapında 2 bin 300 kişi ile görüşerek "Çözüm Süreci: Kim Ne İstiyor?" başlıklı bir araştırma yaptı.
Araştırma sonucuna göre, kendini Kürt olarak tanımlayanlar yüzde 83'ü, BDP'ye oy verenlerin yüzde 91'i, Türkiye genelinde ise halkın yüzde 57'si Çözüm Süreci'ne destek verdiğini söylüyor.
İşte tam bunu kastediyorum. Türkiye genelinde yüzde 57 destek alan, Kürt kardeşlerimizin neredeyse hepsinin desteklediği huzur ve barış ikliminin yeşerdiği bu süreci kesintiye uğratan bunun vebalini ödeyemez.
Araştırmada ayrıca, Çözüm sürecinin sorunları bitireceğine ilişkin beklentiler Kürtler arasında yüzde 61, Türkiye genelinde ise yüzde 47 olarak hesaplandı.
***
Yazısında, konuşmasında bırakın Kürtçe'yi, Kürtçe harf kullandı diye hapis yatan, işkence gören insanların haberlerinden, Kürtçe eğitim veren okullara, Kürtçe yayın yapan televizyonlara, devlet eliyle basılan Kürtçe kitaplara, silah değil şenlik seslerinin yankılandığı dağlara gelindi.
Gözümüz gibi korumalıyız…
