Reza Zarrab'ın mahkemede iftiralarını arka arkaya sıralamasıyla birlikte Hürriyet gazetesinde yaşanan bayram havasından söz etmiştik biliyorsunuz. Tıpkı 7 Haziran seçimleri sonrası AK Parti için yeniden AKP demeye başlaması, '17 Aralık büyük yolsuzluk soruşturması' falan gibi sürmanşetler atması, Erdoğan'sız AK Parti ve CHP ile koalisyona nasıl çalıştığını hatırlayın.. Ama 1 Kasım'da ne oldu?.. Aydın Doğan, 'çizgilere basmamaca' oynamaya devam etti.. Ertuğrul Özkök çıktı , "17 Aralık'ı falan bir tarafa bırakalım artık" dedi.. Ahmet Hakan saz çalarak sevimli gösterdiği Demirtaş'ı köşesinden 'katil' ilan etti.
Şimdi de öyle.. Bakın Reza ilk konuşmaya başladığında FETÖ'nün medyadaki son kalıntıları, Amerika'daki yerleşik düzen gazetecileri, burada FETÖ ile hedef birliği yapıp Reza'dan medet uman muhalifler.. Hepsi coştu o gece hatırlayın.. Mirgün Cabas isimli kaybetmiş twit attı, 'en son 17 Aralık'ta böyle neşeliydi timeline' diye.. İşte o gazla Hürriyet vaktiyle 'sahtekâr' dediği Reza'nın iftiralarını, sanki gerçekmiş gibi manşetten verdi.. Buradan uyardık, dedik ki; 'ne yapmaya çalıştığınızın farkındayız'… Ve de defalarca altını çizerek söyledik; "gittiğiniz yol yol değil.." diye.. Sonra ne oldu?.. Sonrasını arz edelim..
Evvela Aydın Doğan, medya grubunun kurmaylarını topladı..
Genel yayın yönetmenleri, grubun sözü dinlenen tesirli isimleri ve kamuoyunda etki gücü yüksek olan yazar ve ekran yüzleri bir araya geldi..
Bu kritik dönemde grubun alacağı pozisyon kendilerine anlatıldı..
İçeride ne konuşulduğunu bilmiyoruz elbette.. Fakat elbette sadece iki seçenek vardı..
Ya 'Fırsat bu fırsat' deyip savaş kararı alacaktı..
Ya da, 'milli' bir tutum takınıp saldırılar için gazetelerini kullandırtmayacaktı..
Sonuç..
Hürriyet Gazetesi Erdoğan'lı manşetle çıktı..
CnnTurk'ün anchorman'i Cüneyt Özdemir, mahkeme salonu önünden yaptığı canlı yayında mahkeme heyeti ve savcılara ateş püskürdü..
'Bu davayı zorla Erdoğan'a bağlamaya çalışıyorlar bu bir operasyondur' diye isyan etti..
Ahmet Hakan manifesto gibi bir yazı yazarak; '17 Aralık'ta da yapamadınız, 15 Temmuz'da da yapamadınız, burada da yapamayacaksınız' dedi..
Aydın Doğan medyasını yöneten zeka, aslında apaçık bu davayı fırsat bilerek Erdoğan'ı devirmenin taşlarını döşemeyi hedeflemişti.. Fakat öyle anlaşılıyor ki Doğan Ailesi bir defa daha kaybeden tarafta olmak istemedi.. Zira Ahmet Hakan'ın köşesinde yer verdiği ve 'başaramadınız' dediği her ne varsa, hepsinde Hürriyet yanlış taraftaydı.. Ertuğrul Özkök ne diyor?.. 'Bugüne kadar oy verdiğim partiler hiç seçim kazanamadı'..
Ha bu arada, Reza'nın tezviratları konusunda pozisyon güncelledi Hürriyet ama Kılıçdaroğlu'nun çakma belgelerinde direniyor.. O kağıt parçalarının hâlâ Erdoğan'ı devirebilecek kıymette belge olduğunu zannediyor. Söylemiş olalım.. Gözümüz üstünüzde.. İsterseniz Aydın Doğan yeniden genel yayın yönetmenlerini toplamadan, Erdoğan ve ailesine atılan iftiranın üstünde tepinmekten vazgeçin.. Sonunda en nihayetinde patronunuz kazanan tarafta olmak istiyor.