Naim Süleymanoğlu'nun öldüğünü duyduğumda bir kaç saniye içinde 30 yıl geriye gittim..
Derler ya hani, 'hayatım film şeridi gibi geçti önümden' diye… Aynen öyle..
Darbenin yaşattığı ağır travmayı iliklerimize kadar hissettiğimiz yıllar..
Batı kulübünden tamamen dışlanmışız..
Ekonomi berbat, siyaset yasaklı..
Dışarıda göğsümüzü kabartacak ne bir sanat, ne bir edebiyat, ne sportif başarımız var..
Şöyle hatırlatayım 80'lerin ikinci yarısını size..
'At at kalede Yaşar var' dediğimiz günler..
İngiltere'den 8 gol yemişiz, yenilmiş ama ezilmemişiz..
Öyle yani..
Eurovision'da 'sıfır' puan çekiyoruz, 'hep politik kararlar bunlar' deyip,
aslında o berbat şarkıların hakkının yendiğine inandırıyoruz kendimizi..
O günler işte..
**
Bulgaristan'da bir Türk yılın haltercisi seçilmiş..
Arka arkaya şampiyonluklar kazanıyor..
Bize "Evlâd-ı Fatihan'ın çocuğu" diyorlar anlatırken..
Ama dünya onu Bulgar 'Shalamanof' olarak tanıyor..
Tırnaklarımızı ısırarak izliyoruz başarılarını..
Sonra bir akşam, 'Naim kamptan kaçmış' diye bir haber yükseliyor Bab-ı Âli'den..
Olimpiyatlar için gittiği Melbourne'de ekipten ayrılarak büyükelçiliğimize gitmiş ve resmen sığınma hakkı istemiş..
Daha memlekete gelmeden, haberi geldi..
Açık söyleyeyim, 7'den 70'e evlerde tek gündem maddesi olmuştu artık Naim..
Gurbetteki, misal askerdeki evladını bekler gibi beklemeye başladı milyonlarca Türk Naim'i..
Ve geldi..
Ay yıldızı taktı göğsüne..
Morali yerlerde olan memleketime ışık oldu..
Güneş gibi doğdu..Kaybolan özgüvenimizi yerine getirdi..
Dünyanın dört bir köşesinde bayrağımızı dalgalandırırken, İstiklâl Marşımızı söyletirken milletçe ağlıyorduk hüngür hüngür..
Sevinçten ağlıyorduk.. Bugünkü gibi ayrılık acısından değil..
1988'de Seul dönüşü Esenboğa Havalimanı'nda düzenlenen karşılama törenini hatırlar yaşı yetenler..
O otobüsün üzerinde selamlaya selamlaya geldi Kızılay Meydanı'na..
Esenboğa'dan Kızılay'a 8 saatte..
Naim umut oldu..
Bize yeniden özgüven aşıladığı gibi yaşadığı ülkedeki Türklere de 'başarabilirsiniz' diyordu aslında.. Naim'den sonra kavuştuk kardeşlerimize..
'Biz de geliyoruz' diyen soydaşlarımızla birlikte yaşıyoruz şimdi burada.
En karamsar olduğumuz günlerde göğsümüzü kabartan, yere düşen yüzümüzü kaldıran Naim Süleymanoğlu'nu şimdi saygıyla uğurluyoruz..
Güle güle büyük adam..
Bizden yana haklarımız helal olsun..
Biz razıyız Allah da senden razı olsun..