Cumhurbaşkanı istifa etmek zorunda kalacaktı.. Burada milli ekonomi kampanyaları yaparken paralarını vergi cenneti adalara taşıyordu.. Bütün aile olarak milyonlarca doları Man Adası'na kaçırmışlardı.. Öyle buyurdu hazret.. Elindeki kağıtları sallaya sallaya yaptığı grup konuşmasında demediğini bırakmamıştı.. 'Ver şu kağıtları biz de bakalım' dedik, bize vermedi.. 'Suç varsa savcılığa götür ver' dedik, savcılığa da vermedi.. 'Recep Tayyip Erdoğan gibi bir ismi devirecek kadar güçlü bir belgeye ulaşmışsın, neden saklıyorsun bu belgeyi?' dedik, durduk.. Sonunda Ankara Cumhuriyet Başsacılığı resmen isteyince, köşeye sıkıştı. İstemeye istemeye açıklamak zorunda kaldılar belgeleri.. Peki ne varmış o belgelerde?.. Halkbank Salıpazarı şubesinde açılmış bir ticari hesaba yatırılmış para makbuzları… Yani, Man Adası falan görünmüyor buradan bakınca…
(Paranın gönderildiği "Bellway şirketi" hesap numarası Türkiye'deki bir bankaya ait hesap numarası. IBAN numarasının başındaki 2 haneli kod ülke kodudur. Yani "TR" ile başlayan bir IBAN numarası Man adasında olamaz.)
Zaten Bellway Limited de, kendi şirketleri üzerinden yurtdışına çıkarılmış bir kuruş para olmadığını açıklayarak Kemal Kılıçdaroğlu'da dava açacaklarını söylemişti.. Yani hem re'sen Ankara cumhuriyet başsavcılığının başlattığı bir tahkikat var yani hem de Bellway şimdi bir dava açıyor.. Bir de Erdoğan ve Ailesi'nin davaları.. Anlayacağınız Kemal Kılıçdaroğlu'nun başı dertte.. Ama buradan söylüyorum, asıl büyük dert bu değil.. Bakın CHP sözcüsünün, gerçekliğinden emin olduğu para makbuzu çok açık gösteriyor ki, para yurt içinde bir hesaba yatmış.. İyi ama Kemal Bey kendinden çok çok emin bir tonda; ".. para yurtdışına gitti.." diyordu.. Peki o ne?.. Yani o gün, basınla ve savcıyla paylaşmadığı ancak kendisinin kopya almak için ara ara baktığı, kurdeleli kutudan çıkan kağıtlarda ne yazıyordu?.. Yani bırakın hesap uzmanı olmayı hesap makinesi kullanmayı bilen orta zekalı biri bile burada bir yurtdışına para kaçırma olayı olmadığını görür.. O halde, Kemal Bey'in kendinden emin bir tonda elindeki kağıtlara bakarak yaptığı grup konuşmasını ne yapacağız?.. İşte o iş, CHP'nin çok başını ağrıtacak.. Çünkü iki ihtimal var o noktada.. Ya birisi Kemal Bey'in eline sahte belgeler tutuşturdu.. Ve şimdi iş ciddiye binince o gün elinde sallaığı kağıtlar buhar oldu… Ya da Kemal Bey, herkesin gözünün içine baka baka, bile bile yalan söyledi.. Her hâl ve şartta artık o koltukta oturamaz.. Bir FETÖ operasyonu sonucu gelen genel başkanın, bir başka operasyonla gideceği herkesin malumuydu.. Acaba o kendi sonunu hazırlayan operasyon bu mu ki?…