Hürriyet sözümona dün özür diledi..
Ama bugün, tam da kaldığı yerden operasyona devam ettiğini görüyoruz.. Gazetenin sol altında; "siz beni çok yanlış anladınız" derken, sağ altına o operasyonel karikatürü koyuyor.. Ne diyor o karikatürle?..
Acaba bir otel tasvir ediyor ve "siz uyumaya devam edin, memleket elden gidiyor" mu demek istiyor? Hani Süheyl Batum demişti ya; "Meğer asker kağıttan kaplanmış" diye... "Rahatsız olmayın Paşam, aman rahatınız kaçmasın" mı demeye çalışıyor?..
O kamuflaj kaplı kapı, bir kışla kapısı mı yoksa? "Çalmayın bizim kapımızı, bizi rahatsız etmeyin" diyen..
E sen atmadın mı kardeşim, "Karargâh Rahatsız" başlığını?.. "Anlaşıldı, rahatsız değilmiş, bayağı rahatmış bunlar" diyerek sitem mi ediyorsun?..
Değerli dostlar..
Hürriyet bu.. Hâlâ anlamadınız mı?..
Katranı kaynatsan da olmuyor şeker..
Hürriyet bu.. Bunun bir gen kodu var.. Dönemsel olarak farklılıklar gösteriyor olması, sahiden de Hürriyet'in millet, memleket menfaatine yayın yapmaya başladığı gibi algılanmasın.. Onun başka bir takım öncelikleri var.. Ve bu hiç değişmedi..
Neden peki? Şundan..
Bu memlekette sen 28 Şubat'ın sivil ayağından hesap sormadıkça, o yapı dinamik bir şekilde sana operasyon çekmeye devam edecek..
Her 28 Şubat'ta hatırlatıyoruz.. Şöyle yaptılar, böyle ettiler diyoruz.. Peki hesabını verdiler mi?.. Vermediler tabii ki.. Bugün 'Karargâh Rahatsız' başlığını attı diye Sedat Ergin'in kellesini alıyormuş gibi gösteriyor.. Yerine Fikret Bila gibi iflah olmaz bir 28 Şubatçı'yı getiriyor.. Milletin de bu numaraları yiyeceğini zannediyor.. Yemiyor yemiyor.. Kimse yemiyor.. Ama artık yetti.. Yettiniz kardeşim bu memlekete.. Yettiniz artık.. Bakın buradan net bir şekilde ifade etmem gerekiyor ki, Hürriyet'in her yaptığı yanına kâr kaldığı müddetçe daha çok operasyon çeker bunlar.. Türkiye'nin lideri Erdoğan ne dedi?.. ".. patronajından yönetimine kadar herkes bunun hesabını verecek.. " demedi mi?.. Daha ne desin... Ne kadar desin daha... Verecek mi peki?... Vermezse işte böyle yapmaya devam eder o da...
