Panik sarmış belli çevreleri..
".. Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı da olursa, iş sakat.."
diye yazılar çıkmaya başladı..
Bunu gerekçelendirenler işin sonunda kuvvetler birliği doğacağı riskinden söz ediyor..
Diyorlar ki, eğer Cumhurbaşkanı adayı, partisinin de başkanı olursa, milletvekili aday listelerine tesir edebilir..
Diyorlar ki, hem kendisi için, hem de yasama meclisinde partisi için oy isteyebilir..
Yürütmeyi kendisi tesis ediyorken, yasamadaki ağırlığı nedeniyle meclise de hükmedebilir..
Böylece yürütmeyle yargının birleşebilme ihtimali var..
Dahası..
"…. Mesela, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısını cumhurbaşkanı yarısını da Meclis atayacaksa..
Yarısını cumhurbaşkanı yürütmenin başı sıfatıyla seçecek..
Öteki yarısını da cumhurbaşkanı Meclis'te çoğunluğu sağlayan partinin genel başkanı sıfatıyla seçecek.. Hoş geldin kuvvetler birliği.…" diyorlar..
**
Değerli dostlar..
Bakmayın böyle cahil cahil yazılar yazdıklarına..
Aslında dünyadaki hükümet modeli ve seçim sistemlerinin nasıl olduğunu pek âlâ biliyor bu tayfa..
Biliyorlar da kafa karıştırmak için yapıyorlar..
Cumhuriyetçi Trump kendisi başkan olmak için oy isterken, Amerikan kongresinde demokratların kazanmasını mı arzu ediyordu?..
Başkan koltuğuna oturduktan sonra istediği icraatları yapabilmek için meclis desteğini alabiliyor olması Amerika'da 'kuvvetler birliği' döneminin başladığı anlamına mı gelecek?..
**
Bu saçma sapan çıkışlarla diktatör algısını pekiştirme gayretinde oldukları anlaşılıyor..
Fakat başkanlık sistemi ile birlikte yeniden yapılandırılacak olan modelin muhalefetin nasıl önünü açabileceğini, mevcut sistemin nasıl muhalefeti 'çalışamaz' hale getirdiğini anlatmıyorlar..
Diyor ki bu çevreler; ".. eğer bu model geçerse Erdoğan tek adam olacak"…
Arkadaş mevcut halde Erdoğan 'tek adam' zaten..
- Partisi iktidarda..
- Kendi birlikte çalışmayı tercih ettiği kişi Başbakan..
- Yürütme Erdoğan'a bakıyor..
- Yasamanın baskın ağırlığı Ak Parti'de..
- TBMM Başkanı, Erdoğan'ın sırasından milletvekili olmuş eski dava arkadaşı..
Dahası.. Yürürlükteki Anayasa akıl almaz yetkiler veriyor Cumhurbaşkanına..
Peki ya muhalefet?..
- Yasa yapamaz..
- Hükümeti denetleyemez..
Tamamen fonksiyonsuz halde..
Hadi bir bakan hakkında suçlama yapsın ve sonuç alsın muhalefet de görelim..
Hadi seçmene vaat ettiği bir yasayı geçirsin bakalım..
Bu durumdaki bir Erdoğan, gücünü dağıtmak ve denge-denetleme mekanizmalarını tahkim etmek için başkanlık istediğini söylerken, kendince buna karşı çıkmak için bahaneler uyduran kesimi anlamakta güçlük çekiyorum..
Muhalefete bir örnek daha verelim tam olsun..
Mevcut sistem içinde, hadi engelle bakalım hükümet modeli değişikliğini de görelim..
Ama sistem değişirse başkan Ak Partili bile olsa mecliste CHP ağırlığı olma ihtimali yüksek.
Eğer 10 Ağustos 2014'te Erdoğan ile birlikte kabinesi de göreve başlamış olsaydı, 7 Haziran'da hiç bir problem yaşamazdık..
