TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik çıkışı gündemi bir anda değiştirdi..
Ömrünü davaya adamış deneyimli bir siyaset ve hukuk adamı olan İsmail Kahraman'ın sözlerinin muhtevasını tartışacak değilim..
Bu durumda en fazla,
her satırına katıldığımı ifade edebilirim..
Hatta bir adım öteye götürecek olursak meseleyi,
"geç kalmış" bir değerlendirme olduğunu bile söylemem lazım..
Çoktan bizim 'laiklik' meselesini halletmiş olmamız gerekiyordu..
Hem doğru-dürüst tanımını yapmamız, hem de kontrollü bir biçimde kurtulmamız lazımdı..
Öyle ki kendini 'laiklik bekçisi' olarak tanımlayan gerici kafaların,
Başörtüsü hürriyeti gibi özgürlükçü bir anlayışa,
'laiklik' adına 'yasak' getirmesinin önüne geçmemiz gerekiyordu..
**
Daha da öteye taşıyalım işi gelin..
Başörtüsü meselesine 'laiklik' zaviyesinden bakan gerici zihniyet,
'Cumhuriyet kazanımları'nın pek çoğunun,
tarif ettikleri anlamda laikliğe uygun olup olmadığını biliyorlar mı?..
Daha açık ifadeyle..
İçinde diyanet işleri başkanlığını barındıran,
yani tek merkezden fetva verilen,
imamların maaş ve sosyal güvenlik hakkını devletten aldığı bir sistemin,
dini önemli günleri bayram ilan edip tatil ettiren
din kültürü ve ahlâk bilgisi dersini okullarda zorunlu kılan bir sistemin,
anladıkları anlamda 'laiklik' ilkesine uygun olduğunu mu düşünüyor Kemalist çevreler?..
**
Ha arz edeyim..
Benim bir problemim yok..
Adına ister laiklik deyin, ister başka bir şey..
Devletin sistemi elinde tutuyor olması,
Işid yahut FETÖ benzeri bir yapının devleti teslim almasının önündeki en önemli güvencedir benim açımdan..
Bunun tartışılacak bir tarafı yok..
**
Gelelim Meclis Başkanı'nın sözlerinin oluşturacağı yeni iklime..
Bu sözlerin yüksek sesle dile getirilmesiyle birlikte siyasi partiler de pozisyonlarını güncellemiş durumdalar..
Öyle anlaşılıyor ki,
Hem CHP, hem de MHP bu yeni tartışmanın ortaya çıkardığı atmosferden menfi yönde etkilenecektir..
Her ne kadar Ak Parti kadroları, 'bizim tavrımız bu yönde değildir' dese de,
(diyecek olsa da)
suyun bulandığını kabul etmemiz lazım..
Bundan sonra olacaklara dair bir öngörü isterseniz arz edeyim;
Yeni Anayasa bir başka bahara kalır..
Kalın sağlıcakla
