7 Haziran öncesinde gerek asgari ücret konusunda gerekse emekli maaşları ile ilgili vaatler konusunda Ak Parti'nin doğru bir politika izlemediğini gördük. Biz de gördük, anlaşılıyor ki Ak Parti'deki karar vericiler de görmüş.. Zira 1 Kasım'a seçmen beklentilerini güncelleyerek girdi Ak Parti de vaatlerini güncelleyerek. Ve Halk, benzer vaatlerde bulunan CHP'ye güvenip de oy vermezken, Ak Parti'nin bunları yapabileceğine duyduğu güvenle oy verdi.. Buraya kadar tamam.. Sıra geldi icraata..
**
Madem ki Ak Parti, güçlü bir şekilde yeniden iktidara geldi.. Madem ki 317 sandalye ile TBMM'de baskın bir çoğunluk elde etti.. Madem ki böylesine güçlü yeniden. O vakit verdiği sözleri tutma vakti.. Biz gazeteciler olarak bu vaatlerin takipçisi olacağız. Bunda sorun yok.. E iktidar partisi de geri adım atmış değil.. Sıra geldi çözüm ortaklarına..
**
CHP, 7 Haziran öncesi Asgari ücret konusunda atıp tutarken bizler bu sütunlardan sorduk.. Arşivler ortada.. Dedik ki; "ey iş dünyası. Size göre bu asgari ücret vaadinde bir problem var mı, yok mu?".. Cumhurbaşkanı sordu, Başbakan sordu, biz gazeteciler onarca başlık attık, ekonomistler maliyet denge hesabı çıkardı.. Nisan, Mayıs, Haziran arşivlerini indirin bakın.. Başbakan, iki ekonomi kurmayıyla birlikte Ali Kibar'ın evinde tertiplenen Yalı Zirvesi'ne gitti ve bizzat orada sordu.. 'Siz CHP'nin bu asgari ücret vaadini nasıl buluyorsunuz?' diye.. Mustafa Koç, Ali Koç, Suzan Sabancı Dinçer, Hüsnü Özyeğin, Murat Ülker, Turgay Ciner, Hamdi Akın, Mustafa Taviloğlu, Ferit Şahenk, Mehmet Ali Yalçındağ… Hepiniz oradaydınız.. Sormadı mı?.. O vakit bu vaadin yani CHP'nin asgari ücreti 1.500 TL yapacak vaadinin rasyonel olmadığını dile getirdiniz mi?..
**
Bakın tezgahın ne denli organizeli olduğunu anlatmamız lazım.. Komprador burjuva ailelerin öne çıkan medya propaganda üssü olan Doğan Grubu, Boğaz lobisini tertipleyerek Ak Parti'nin, en fazla dar gelirliye dokunacak olan vaadini yerine getirmesini önlemeye çalışıyor.. Hürriyet Gazetesi, resmen bunun bayraktarlığını yapıyor.. CnnTurk'te boyalı ekonomistler çıkmış, Başbakan'a, "eğer asgari ücreti yükseltmek istiyorsanız iş verenden vergi yükünü almalısınız" tavsiyelerinde bulunuyor.. Ve bunu da öyle normal bir şeymiş gibi yapıyorlar ki, inanası geliyor insanın..
**
Şimdi bu işçinin 300 lirasına göz diken kökü dışarda işverene bir kaç detayı hatırlatmak isterim.. Bir defa o eski dönemlerde olduğu gibi, İstanbul yaklaşımı, Anadolu yaklaşımı, IMF para versin kendi aramızda kırışalım falan dönemleri sona erdi.. Milli ekonominin hakim olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Dolayısıyla siz pek âlâ 28 Şubat'ta ülkeyi çıtır çıtır yakıp kendiniz buzlu badem dönemi yaşamış olabilirsiniz ama bugün böyle olmaz.. Ülke yanarsa çırası siz olursunuz.. Bunu eminim Mayıs 2013'ten beri en iyi bilen siz olmalısınız.. Şimdi maaşlar yükselecek ve artan refahtan, herkes hakettiği payı alacak. Dünyanın en prestijli projelerinin yükseldiği ülkemde açlık sınırında yaşayan kalmayacak.. Maaşlar yükselecek, alış-veriş artacak.
**
Yeri gelmişken Aydın Doğan üzerinden hükümeti geri adım atmaya zorlayan Boğaz lobisine bir müjde vereyim.. Şimdi asgari ücretli çalışanlarınızı yıl başından itibaren 1.300 net'e yükselteceksiniz ya.. Hah işte misal 1.200 net maaşla çalışan usta başınıza da mecburen 1.450 demek zorunda kalacaksınız.. Ha bu zincirleme reaksiyon şeklinde Nakkaştepe'ye kadar çıkar mı bilemem. Yani CEO'nuz da ya da CFO'nuz da maaşını 150 bin dolardan 'MECBUREN' 175 bin dolara çıkarır mı, ona siz kendiniz karar verin.. Kalın sağlıcakla