Hangisi insanı (sahibini, bakıcısını) daha çok sever: Kedi mi, köpek mi? Cevaba geçmeden ön bilgi verelim: Oksitosin hormonunun seviyesi, insanlar dahil memeli hayvanlardaki sevgi seviyesini gösterir.
Örneğin bir yabancıyla olumlu bir ilişkimiz olursa, oksitosin seviyemiz yüzde 15 ile 25 arasında değişiyor. Arkadaşla ilişki, oranı 50'ye doğru yükseltiyor. Aşkımızı veya çocuğumuzu gördüğümüzde ise oran yüzde 50'nin üzerine fırlıyor.
Ve işte sonuç: Sahibiyle birlikteyken köpeğin oksitosin oranı ortalama yüzde 57 bulunmuş. Peki ya kedi? Sadece yüzde 12... (Yarısı onu bile hissetmiyormuş.)
O halde ünlü zoolog Desmond Morris "Kedinizle Tanışın" adlı kitabı boşuna yazmış... Çünkü asıl incelenmesi gereken, kedi severlerin tuhaf davranışı: Bir insan, kendini kedilere sevdirmek için, niçin beyhude bir çaba içine girer ki? Sevmiyorlar işte! "İyi Kedi Şerafettin" olabilir mi?
Olmaz.
Not: Bu yazıdan sonra mesajlar gelecektir. Bir kedi varmış da, şöyle sevgi doluymuş, böyle vefakarmış. İtirazım yok. Her türün doğasına aykırı davranan üyeleri vardır. İnsanla dost olan arslan gibi...
İŞE ALIRKEN NE SORMALI?
İBB Kültür İşleri Daire Başkanı Abdurrahman Şen, işe girmek isteyen bir gence, "Odam Cemal Reşit Rey'de... Yarın bekliyorum" demiş. Telefondaki sormuş: "Cemal Reşit Rey nerede?" Şen olayı "Fesuphanallah" diyerek anlattı: "Sorsana birisine! Aslında ona bile gerek yok: Google'a girip, bulsana."
Amerikalı on CEO, iş başvurusu yapanları nasıl bir sınavdan geçirdiklerini anlatmış. Bazısı çok sıradan: "Beş yıl sonra hangi pozisyonda olmayı hayal ediyorsun, diye sorarım."
En çok beğendiğim New York merkezli Infor'dan Charles Phillips'inki: "Şef-müdür adayını, şirketten iki yöneticiyle birlikte yemeğe çıkarırım. Garsona davranış şekli önemlidir. Şarap listesini eline tutuşturup gözlerim: En pahalısını mı seçiyor, birisine mi soruyor, ne yapıyor? Son olarak da 'Bize bir fıkra anlatsana' derim. Amacım sadece espri duygusunu ölçmek değil, belirsiz bir ortamda nasıl tepki verdiğini görmektir."
ARABESK BİTTİ...
Arkadaşımız İlke Gürsoy esas olarak Adele ve benzeri sanatçıları dinler. Arabesk müzik ise hobisidir: Kimin ne söylediğini kulak ucuyla da olsa takip eder. Geçenlerde gırgır olsun diye Asmalımescit Yare'deki arabesk gecesinde dj'lik yaptı. Ömrünü arabesk alerjisiyle geçirmiş "enteller" bile gelmiş. 50 kişilik mekana 90 kişi doluşmuş, bir o kadar da dışarıda kalmış. 15 Şubat'ta tekrarlayacaklarmış. Bu olay bana arabeskin ömrünü tamamlayıp artık nostalji olduğunu gösteriyor.
DOSTUM OBAMA...
Macar yazar Frigyes Karinthy 1929'da ortaya bir laf attı: "Dünyadaki bütün insanlar birbirlerine en fazla altı ilişki uzaklıkta." Mesela ben Tayyip Erdoğan'ı tanıyorum. O da ABD Başkanını tanıyor. İcabında beni Obama ile tanıştırır mı? Tanıştırır. O halde Obama "arkadaşın arkadaşı" olarak sadece bir adım ötemde.
1.6 milyar Facebook kullanıcısının ilişkileri araştırılmış. Karinthy'nin 6 adımı, günümüzde 3.4 adıma inmiş durumda. Samimiyetin bu kadarı fazla değil mi?