Gazetelerde Başkanlık Sistemiyle ilgili yorumların çıkmadığı gün herhalde olmuyor. Biri desteklediğini söylerken, bir başkası karşı olduğunu belirtiyor. Normaldir.
Ancak tuhaf bir durum var. Anlatmaya çalışayım...
Karşı olanları anlamak kolay... Sistemi anlatan siyaset bilimi metinlerine veya Başkanlığın çeşitli modellerinin uygulandığı ülkelere baktıktan sonra "karşıyım" diyorlar.
(Bir de sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan istediği için Başkanlığa karşı olanlar var. Ama gelin onları bugünlük boş verelim.)
Benim asıl akıl erdiremediğim kesim, destekleyenler... Sebebi şu: Ortada çerçevesi çizilmiş, hiç olmazsa temel özellikleri maddelere dönüştürülmüş bir öneri yokken, nasıl oluyor da "istiyorum" diyebiliyorlar?
Diyeceksiniz ki "AK Parti'nin 2012 yılında dönemin Anayasa Komisyonu'na sunduğu bir öneri var ya..."
Evet, gerçekten de öyle bir öneri var. Ancak şu anda Başkanlığı isteyenlerin hangi biri o öneriye atıfta bulunuyor? Hiçbiri.
Şu bizim Türkleri birazcık tanıyorsam... Yorum yapanların çoğu üç yıl önceki öneriyi okumamıştır bile. O dönem bakanlar da çoktan unutmuştur. (Bu yazıyı okuyanların küçük bir kısmı, merak edip öneriye bakacak; kalanı onu da yapmayacaktır.)
Başbakan Davutoğlu, "Başkanlık önceliğimiz değildir" diyor ama... Medyadaki bıkkınlık veren kayıkçı kavgası kıvamındaki tartışmaların artık bir son bulması için... Yetkili bir ağızdan "Önerimiz şudur" şeklinde bir açıklama yapılması gerekiyor.
"Sıkma canını, böylesi daha iyi, kısık ateşte pişiyor" mu diyorsunuz? Peki.