Geçen pazar, şizofreni hastalığının cinler yüzünden meydana geldiğine inanan, diş hekimi okurumuzdan söz etmiştim. (Neden şizofreni de, mesela alzheimer, yüksek tansiyon veya şeker hastalığı değil?) Benzeri bir haber Ege'den geldi: Diş hekimi F.B., "Senin üstünde büyü var" diyen bir çete tarafından dolandırılmıştı.
Özetle şöyle:
Müşerref ve eşi Salih, muayenehane sekreteri Gülistan'dan, F.B.'nin özel bilgilerini almış... Bu bilgilerle F.B.'yi büyülenmiş olduğuna inandırmış... Sonra da büyüyü çözmesi için, çetenin bir diğer üyesi 'Mustafa Hoca'ya gitmeye ikna etmişlerdi.
Gülistan'ın muayenehaneye gizlediği muskaların, "Mustafa Hoca" tarafından "bulunmasıyla" gelişen tezgah, yıllarca devam etmişti.
Olayı fark ettiğinde ise içeceğine ilaç koyarak F.B.'yi uyutan çete... "Seks kasetlerin elimizde" diyerek işi açık şantaja dökmüş; bir miktar para ve bir daireyi de kadının elinden bu yolla almışlardı.
"Soğuk Okuma"
Şimdilik çeteyi bir yana koyalım... Falcı, büyücü, medyum, üfürükçü, şifacı gibi aldatma ustaları iki temel yöntem kullanıyor:
1) Soğuk Okuma: Medyum büyüyen göz bebeklerinden, nefes ritminden, vücut dilinden, giyim şeklinden, takılarından, aksanından, oturduğu semtten hareketle tahminlerde bulunuyor. Oltaya gelen kişi de hayrete düşerek kendini açıyor.
Soğuk okumanın bir de Ilık Okuma veya Barnum Etkisi denilen kardeşi var.
Bu yöntem, iki evrensel gerçeği kullanıyor:
a) İnsanlar gururlarını okşayan sözlere tav olurlar...
b) İçlerini kemiren kimi psikolojik sorunlardan söz edilmesinden hoşlanırlar.
Ilık Okuma yapan falcı, mesela "Kendinizi çok eleştiriyorsunuz... Sizde gizli bir cevher var... Gelgitler yaşıyorsunuz, kah dışa dönüksünüz, kah içinize kapanıyorsunuz" diyor.
İyi de zaten 10 kişiden dokuzu böyle değil mi? Ancak falcı bunları dediğinde, karşısındaki kendinden söz edildiğini sanıp "dökülüyor"!
"Sıcak Okuma"
Ve geldik diş hekimi F.B.'ye karşı da kullanılan Sıcak Okuma yöntemine...
Sıcak Okuma, diğerleri gibi tahmine değil, bilgiye dayanıyor.
Mesela medyumun yardımcısı, gösteriden önce fuayede dolaşıp konuşmalara kulak veriyor, insanlarla sohbet ediyor.
Sonra oradan topladığı bilgileri medyuma iletiyor. Medyum da gösteri sırasında o bilgilerle izleyiciyi şaşırtıyor.
Olay; şov, eğlence, gırgır düzeyinde kaldığından bir sorun yok elbette. Ancak amaç insanları kandırıp paralarını almak olunca; şaka oluyor kaka. Çünkü dolandırıcılık başlıyor.
Bir de yukarıda anlattığım okuma yöntemlerini ve illüzyon numaralarını kullanarak, kendilerini "kanseri dahi tedavi ediyormuş" gibi gösteren şifacılar var.
Bu tip sahtekarlarla mücadeleyi kendine iş edinmiş olan deneyimli illüzyonist James Randi... Salona getirdiği telsiz cihazıyla, Peter Popoff'u adlı şifacıyı, gösteri esnasında eşinden telsizle "sıcak bilgi" alırken yakalamıştı. James Randi yıllardır, "Bana gaipten haber aldığını ispat edene bir milyon dolar vereceğim" diyor. Ancak şimdiye kadar karşısına kimse çıkamadı.
Sahtekar, sahtekarlığını bilmez mi?