Siz bakmayın, KCK yöneticisi Mustafa Karasu'nun, "Emanet oy yok, HDP aldığı oyları ilkeleri sayesinde aldı" demesine...
Emanet veya stratejik...
Kelime çok önemli değil. AK Parti'nin milletvekili sayısını azaltmak amacıyla oyunu HDP'ye veren bir kesim olduğu biliniyor.
Araştırmacı Adil Gür'ün hesaplarına göre, HDP oylarının yüzde 14'ü bu şekilde verilmiş.
HDP 6 milyon 284 bin oy aldığına göre... Demek ki 880 bin oy... "AK Parti, Erdoğan'ı Başkan yapacak çoğunluğa erişemesin" diye düşünenler tarafından HDP'ye verildi.
HDP'yi bu şekilde destekleyen seçmenin tipi az çok biliniyor: Genç (21 yaşında olabilir) ve kentli... Eğitimli... Kürt veya Kürtçü değil ama özgürlükçü... Marjinal hareketlere empati ve sempatiyle bakıyor. (Uzatmayayım, gözünüzün önüne gelmiştir işte...)
Bir AK Partili, bu seçmen için, "Gezi'de yapamadıklarını sandıkta yaptılar" dedi. Gezi olaylarını "darbe" diye niteliyor, dolayısıyla bu kesimi sandıkta da darbe yapmakla suçluyordu...
Oy vererek darbe yapıldığını iddia etmek, akıllara ziyan bir yorum. Ancak sözleri sosyolojik açıdan yanlış değil: Gezi olaylarına katılan veya sempatiyle bakan kesim, HDP'ye oy verdi.
Bunlar mutlak değil istatistiksel doğrular... Bu yüzden içlerinde sürüyle istisna var.
Şimdi size öyle bir istisnadan söz edeceğim ki... Yukarıda profilini çizdiğimiz seçmenle hiçbir ortak paydası bulunmuyor.
Bir zamanlar hayrandı
Dolayısıyla tam da AK Parti'nin ders çıkarması gereken bir örnek... Eğer bu örnek de "Yahu biz gerçekten bazı yanlış işler yapmışız" demelerine yol açmazsa... Geçmiş olsun!
Adına Raci diyeceğim ahbabımız 81 yaşında. Yıllar vücudunu yıpratmış olsa da; hem sayısal, hem de sosyal açıdan zihni pırıl pırıl! İstanbul doğumlu Raci Bey gençliğinde Demokrat Parti'yi desteklemiş. 1960 Darbesi'nde yapılanları gördüğünden beri sıkı bir CHP karşıtı.
1960'larda Demirel'e, 1980'lerde Özal'a oy vermiş. Yani tam bir merkez sağ seçmen ki bu niteliği işadamı kimliğiyle de uyuşuyor.
Ayrıca inançlı bir kişi: Namaz kılar, sağlığı elverdiği ölçüde oruç tutar. Hacca gittiğini de biliyorum.
2007 ve 2011 seçimlerinde AK Parti'ye oy veren Raci Beyin siyasi kahramanı Erdoğan'dı. Ne zaman karşılaşsak eski liderlerle kıyaslayarak över, hizmetlerini sayıp dökerdi.
Derken Raci Bey değişmeye başladı. Bilhassa Ortadoğu politikasını yanlış buluyordu. Zamanla memnuniyetsizliği iç politikaya da uzandı.
15 gün önce karşılaştık. Oy vermeye gidip gitmeyeceğini sordum. "Ha, reyimi kime atacağımı vereceğimi öğrenmek istiyorsun aslında" dedikten sonra, ağzımı bir karış açık bırakan bir laf etti: "Eğer gidersem, HDP'ye vereceğim."
Yok artık! Gezi olaylarını tasvip etmeyen, Cemaat'in arkasında dış güçlerin olduğuna inanan, Kürt hareketinin bir gün Türkiye'yi böleceğini düşünen ve yakın yıllara kadar Erdoğan hayranı olan 81 yaşındaki işadamı mümini böyle konuşturan neydi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti'nin önümüzdeki dönemde izleyeceği çizgi, bu siyasi soruyu ciddiye alıp almadığını gösterecek.
Raci Beyleri küstüren bir partinin, başarılı olma ihtimali var mı?