Eskiden kamu telefonları jetonla çalışırdı. Ancak bazen takılıp haznesine "düşmez", bu yüzden sesiniz karşı tarafa gitmezdi. İlk akla gelen tabii ki cihaza bir tokat çakmaktı. Böylece genellikle jeton "düşer" ve konuşmanıza izin verirdi.
İşte buradan hareketle halk zekâsı Türkçeye "jetonu geç düştü" deyimini kazandırmıştı: "Vaziyeti kavraması gecikti" anlamında...
Son haftalarda Söğütlüçeşme metrobüs durağına (ki az ötede Kadıköy Belediyesi vardır) giden yollar CHP aday adaylarının, delegelere göz kırpan bez afişleriyle doluydu.
Afişte önseçime girecek aday adaylarının fotoğrafları, sıra numaraları ve meslekleri yer alıyordu: Çoğu 30 ile 40 yaş arasındaki tüccarlar, iş adamları, yöneticiler, ev hanımları, mühendisler, doktorlar, avukatlar, tüccarlar, vs.
Bazı aday adaylarının fotoğrafları pek eğlenceliydi. Gür kaşları bitişik erkeklerin görüntüsüne fotoşop programı dokununca, ortaya bebek poposu gibi taze ve pembe yanaklar çıkmıştı.
13 yıl süren uyku
Ortam çok hoştu. Çünkü siyasete taze güç geliyordu. Bu vatandaşlar, delegelerden onay alırlarsa, milletvekili olabilmek için var güçleriyle çalışacaklardı.
Halbuki önseçim yapılmayıp adaylar Ankara'dan belirlendiğinde, çoğu partilinin şevki kırılıyor, seçim dönemi geldiğinde, "paraşütle tepemize inenler çalışsın" diyorlardı.
Sürekli okurlarımız hatırlayacaktır: Defalarca CHP'nin önseçim yapması gerektiğini yazdım. Genel Başkan'ın kontenjanı olabilir elbette. Ancak adayların çoğu önseçimle belirlenmeliydi.
Çünkü AK Parti toplumla çok sıkı bağlar kurmuş bir parti. Seçim dönemi geldiğinde kapısı çalınmadık ev bırakmıyorlar. Herkes arı gibi çalışıyor.
Bu durumda CHP'nin tek şansı, dar kadroculuğu bırakıp halka açılmaktı... Uyanık bir yönetim, 2002 seçimlerinden sonra kolları sıvardı. Neyse onu geçelim.
AK Parti'nin yüzde 46 aldığı 2007 seçimlerinden sonra bu açılımı yapmalıydı. Ancak CHP uyumaya devam etti: Stratejisi, iktidarı eleştirmek ve ayağının kaymasını beklemekti.
Halbuki tam tersi oldu: 2011 seçimlerinde Ak Parti'nin oyu yüzde 50'ye vurdu. Ardından da Ağustos Şûrası'nda askeri vesayet geri adım attı.
'Asker halleder' kolaycılığı
CHP'yi uykuya yatıran faktör, askeri arkasında hissetmesiydi. Asker nasıl olsa "dincileri" iktidardan uzaklaştırırdı.
Uyku hapı etkisi yapan birkaç olayı hatırlayalım: Emekli askerlerin başını çektiği Cumhuriyet Mitingleri... Nisan 2007'deki elektronik muhtıra... 2008'de açılan, AK Parti'yi kapatma davası... İlker Başbuğ'un çıkışları... 2011 yazında, komuta kademesinin, hükümeti sarsmak için topluca emekliye ayrılması...
Hiç unutmam: Bir köşe yazarı, askerin geri adım atmasından sonra telaşla, "Biz şimdi ne yapacağız" mealinde bir yazı kaleme almıştı. Cevap basitti: "Siyaset yapmayı öğreneceksiniz!"
Özetle: Önseçim yapması, jetonun 13 yıl sonra düştüğüne işaret. Yeter mi? Yetmez. Çünkü CHP'nin karman çorman siyasi ideolojisini tutarlı bir hale getirmesi... Ayrıca kendine idareci yerine bir lider bulması gerekiyor.
Yani bir nal tamam: İş kaldı üç nal ve bir ata... Acaba 2019 seçimlerine yetiştirebilirler mi?