Bazen insanın hevesi kursağında kalıyor. Pazar yazısının sonuna doğru, mütevazi kelimesini kullandım. Sonra içime kurt düştü, ne olur, ne olmaz, yanına (paralel) yazdım.
Niye böyle yaptım? Çünkü birçok kişi, (I) harfi ile yazılan ve "tevazu sahibi, alçak gönüllü" anlamına gelen mütevazı ile... (İ) harfi ile yazılan ve "birbirine paralel olan" anlamındaki "mütevazi" kelimesini karıştırıyor. (Aslında karıştırma da değil, düpedüz bilmiyorlar.)
Ancak iyi niyetinden kuşku duymadığım arkadaşlar... "Herhalde 'mütevazı' demek istemiştir" diye düşünerek, (İ) harfinin üstündeki noktayı atıvermiş.
Pazar sabahı erken saatte internete girdim ki ne göreyim: Hataya parmak basan okur mesajları çoktan gelmeye başlamış. Ne yalan söyleyeyim, canım sıkıldı.
Not 1: Bazı okurlar, "Paralel anlamına gelen kelime 'muvazi'dir..." demiş. Doğru ama 'mütevazi' de paralel demektir. İnanmayan sözlüğe baksın.
Not 2: Çok merak ediyorum; Türkçeyi dahi doğru dürüst yazamayan kuşaklara, Osmanlıca nasıl öğretilecek? NTV gibi okumuş kesime hitap ettiği sanılan bir kanal bile "tabii" (doğal) demesi gereken yerde, sürekli "tabi" (bağımlı, egemenlik altında) yazıyor.